PROF.DR.ŞEMSETTİN DURSUN

BEN İDRAKİ VE AKIL

Ben idraki hem kendini hem de ötekini tanımanın platformudur. “Kişi kendini bilmek gibi irfan olmaz” sözü, ariflerin sözüdür ve ben idrakinin temelini oluşturur.

Mevlana’nın Pergel Metaforunda izah edildiği gibi, bir ayağımız hakikat üzerinde, diğer ayağımız bütün bir evreni dolaşarak, güzellikleri ve iyilikleri sentezleyerek hem kendimizi hem de bütün bir varlık dünyasını tanımanın, idrak etmenin keyfini ve erdemini yaşarız.

 

Ben idraki, varlığımızın, misyonumuzun, vizyonumuzun ve sorumluluğumuzun farkında olmaktır.

“Kendini bilen, Rabbini bilir” özdeyişi, ben idrakinin esasını teşkil eder.  Kendini bilmek demek, varlığının farkında ve sorumluluğunun bilincinde olmak demektir. Mikro evren şuurunda olan bir insanın, Rabbini bilmesinden, tanımasından daha doğal ne olabilir!

 

Ben idrakini kişiye kazandıran, fonksiyonel (İşlevsel) akıldır. Fonksiyonel akıl, insana “eşref” mertebesini kazandıran, yaratıcının en büyük armağanıdır. Fonksiyonel akıl, eserden yola çıkarak Müessiri, fiilden yola çıkarak Faili, sanattan yola çıkarak Sanatkârı ve yaratılanlardan yola çıkarak Yaratanı bulmayı, tanımayı sağlar.

Bir düşünür şöyle der: “Akıl, bağ demektir; dünyayı ahirete, burayı öteye, içkini aşkına, düşünceyi duyguya, zihni kalbe, maddeyi manaya, bedeni ruha bağlar.

İki şey aktif ve aktüel olmayınca yok sayılır: Akıl ve vicdan

Akılsız ve vicdansızlar, akıl ve vicdan yoksunu oldukları için değil, akıl ve vicdanı atıl bıraktıkları için akılsız ve vicdansızdırlar.”

Akıl ve vicdan, en önemli iki manevi dinamiktir. Olayları ve olguları değerlendirirken, analiz ederken, akılla tartar, vicdanla muhasebesini yaparız.

Ünlü İş Adamı Warrent Buffet der ki:” Her insanın bir İç Yönetim Kurulu olmalı.

 

Birini işe alırken üç şeye bakarız: Dürüstlük, zeka ve enerji. Bunların en önemlisi dürüstlüktür. Çünkü eğer o yoksa, diğer iki özellik sizin sonunuzu getirir.

Babam bana, içsel puan cetvelimin, dışsal puan cetvelimden daha önemli olduğunu öğretti.”

Akıl, vicdan ve irade, İç Yönetim Kurulunun en önemli ve doğal üyeleridir.

 

Her türlü vesayetten arınmış hür bir akıl, arı bir vicdan ve sağlam bir irade; olayları, olguları, eşyayı ve nesneyi; muhakeme, mukayese ve murakabe etmede, ölçme ve değerlendirmede oldukça isabet kaydeder.

“İçsel Puan Cetvelini” oluşturan, ölçen ve değerlendiren; akıl, vicdan ve iradedir. Bu değerlendirme biçimi, bireyin iç dinamikleri üzerine kurulu olduğu en objektif ve insani değerlendirmedir.

 

“İç Yönetim Kurulu”, olayları ve olguları değerlendirirken parçacı yaklaşmaz, bütüncül yaklaşır. Çünkü bilir ki, parçacı yaklaşım, hayatı ve hakikati parçalayıcı yaklaşımdır. Hayatı ve hakikati anlamanın, algılamanın ve kavramanın yolu, olaylara ve olgulara bir değişkenli fonksiyonlarla değil, çok değişkenli fonksiyonlarla yaklaşmadır. Bu yaklaşım biçiminde bütünü görme ve analiz etme perspektifi vardır. Bir değişkenli yaklaşım biçiminde, bütünü görmek, görebilmek mümkün değildir.

Hayatın inşasında ve hakikati anlamada ve kavramada fonksiyonel aklın, aktüel vicdanın ve sağlam iradenin rehberliğinde, bütünsel bir yaklaşıma hayati derecede ihtiyaç vardır.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri