Böbrek taşı nedir? Böbrek taşı nasıl engellenir?

Böbrek taşı nedir? Böbrek taşı nasıl engellenir?

Bahar aylarında açık havada yapılan aktiviteler artış gösterirken, vücudumuzun kaybettiği su miktarı da aynı ölçüde artıyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Fehmi Narter, vücudun su kaybettiği durumlarda böbreklerde oluşan kum taneciklerinin tehlikeli boyuta ulaştığını belirterek uyarıyor. İşte, Prof. Dr. Fehmi Narter’den Mynet okurlarına özel çok önemli uyarılar, öneriler…
 
Böbrek taşı nedir? Böbrek taşı nasıl engellenir? 
 
 
Yazın havaların ısınması ile insanların eforla ve terlemeyle kaybettikleri su miktarı artıyor. Bunda açık havada yapılan aktivite ve sporlar ile ısınan hava koşullarının da etkisi var. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Fehmi Narter, vücudun su kaybettiği durumlarda böbreklerde oluşan kristal (kum) taneciklerinin idrar kanalından atılma ihtimalinin azaldığını belirterek “Bu durumlarda oluşan kristal tanecikleri aynı kar taneciklerinin bir araya gelip kartopu oluşturması gibi birleşip idrar kanallarında taş oluşturabilir. Oluşan taş böbreğimizde, idrar kanallarında, idrar kesesinde (mesane) ve idrar borusunda yer alabilir” diyor.
 
 
ŞEKERSİZ LİMONATA YAPIN
 
Taş oluşumunda belli gıdaların alınmamasının (protein, kalsiyum vb) hatta daha da önemlisi yeterli su içilmemesinin etkili olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Fehmi Narter “Oluşan bu kristallerin küçükken atılması önemlidir. Bu sebeple bol sıvı tüketmek böbreklerimizi korumanın en iyi yoludur. Bu dönemlerde özellikle sıvı tüketimini 2,5 litreye çıkartın. Bu miktar yaklaşık 10 bardak suya tekabül ediyor. Gün içerisinde bu miktarlara mutlaka ulaşın” önerisinde bulunuyor. Su tüketiminin yanı sıra, taş oluşumunda sitratın (sitrik asit) bol alınmasının da koruyucu olduğunu belirten Prof. Dr. Fehmi Narter, sitratın en çok limonda bulunduğunu, bu nedenle suyun içine limon sıkarak şekersiz limonata gibi tüketmenin faydalı olduğunu söylüyor.
 
SEBZE VE POSALI MEYVE TÜKETİN
 
Yine yaz aylarında sık rastlanılan durumlardan birisi de özellikle belli yaşın üzerinde prostatı büyümüş hastaların dikkat etmesi gereken hususlar. Prostat bezi tüm erkeklerde idrar kanalının aşağısında yer alıyor. Yaşlanma ile beraber çok yavaş ama devamlı büyümesine devam ediyor. Ellili yaşların üzerinde büyüyen prostat bezinin idrar kanalına yaptığı bası ve tıkama ile idrar yapma süreci daha zorlu hale gelirken; bu dönemde idrara başlama, devam ettirebilme zorlukları, sık idrara gitme, kesik kesik idrar yapma, geceleri uykuda birden fazla tuvalete kalkma gibi şikayetler ortaya çıkıyor. İleri yaşların hastalığı olan bu iyi huylu prostat büyümesi ile nasıl yaşanması gerektiğini ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini bilmek gerekiyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Fehmi Narter şunları söylüyor: “Büyüyen prostat bezi makat bölgesinin önünde yer alır. Bu yüzden muayenesi de makattan parmakla yapılmaktadır. Büyüyen prostat bezi kalın bağırsaklarımızın makat kısmına dıştan bası yapabilir. Bu da hastada kabızlık olarak kendini gösterir. Aynı şekilde tersi de geçerlidir, aralarında çok çok ince zar bulunan bu iki organın hastalıkları birbirini tetikler. Yani leğen kemiğimiz içindeki bu komşu organların sorunları birbirini etkiler ve bir bütün olarak değerlendirilmeleri gerekir. Büyüyen prostat baskı yaparak kabızlığa sebep olurken, kabızlık da aynı etkiyle büyüyen prostatı uyarır. Bu sebeple kabız kalmamak için bu grup yaşlı hastaların lifli ve posalı sebze-meyve ağırlıklı beslenmeleri, yanında bol su içmeleri bu açıdan da önem arz etmektedir.”
 
ALKOLDEN AŞIRI BAHARATTAN VE ISLAK MAYODAN KAÇININ
 
Sağlıklı beslenmenin büyük önem taşırken, çok acı, çok ekşi ve çok baharatlı gıdalar tüketmekten de kaçınılması gerekiyor. Prof. Dr. Fehmi Narter, bu gıdaların büyüyen prostat bezinin daha çok uyarılıp şişmesine ve idrar yolları ile ilişkili şikayetlerin artmasına yol açtığını vurguluyor. Yine aynı mekanizma ile alkol tüketiminin de prostat bezinin uyarılmasına, şişmesine ve şikayetlerin artmasına neden olabildiğini belirten Prof. Dr. Fehmi Narter, deniz ya da havuza girdikten sonra ıslak mayonun da mutlaka değiştirilmesi gerektiğini belirterek “Islak mayo ile kalıp soğuğun prostat bezi üzerindeki olumsuz etkisinden uzak kalmak gerekmektedir” diyor.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler