Cumhurbaşkanı Macrona tepki

fransa Cumhurbaşkanı Macron’un aziz İslam’a yönelik hadsiz ifadelerini kınıyoruz dedi

HÜDA PAR Batman İl Teşkilatı, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un aziz İslam’a yönelik hadsiz
ifadelerini kınamak ve Avrupa’daki Müslümanlara destek sunmak amacıyla kitlesel basın
açıklaması düzenledi. Parti binası önünde düzenlenen basın açıklamasını Merkez İlçe Başkanı
M. Şerif Durmaz okudu. Kadın erkek çok sayıda insanın katıldığı basın açıklamasına, HÜDA
PAR’lı Kayapınar Belediye Başkanı Samir Özhan, İl Başkanı Davut Şahin, İTTİHAD Genel
Başkan Yardımcısı M. Beşir Şimşek, Sağlık Sen Genel Başkan Vekili Salih Güzel katıldı. Merkez
İlçe Başkanı M. Şerif Durmaz’ın okuduğu basın açıklamanın tam metni:
BASINA VE KAMUOYUNA
 
Avrupa’da İslam’a ve Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve engellemeler, fiziki saldırılara ve
aleni bir düşmanlığa dönüşmüş durumdadır. Sözde demokrasi ve özgürlükleri ile övünen
Fransa, bu düşmanlık ve ötekileştirme furyasının başını çekmektedir. Söz konusu İslam ve
Müslümanlar olunca, bütün özgürlükçü ilkeleri helvadan birer puta dönüşen Fransa, kendi
vatandaşı Müslümanları haklarından mahrum edebilmektedir. Fransa’nın toy, cahil ve kaprisli
Cumhurbaşkanı Macron, açıklama ve uygulamalarıyla İslam’a karşı olan kin ve nefretini artık
açık bir savaşa dönüştürmüştür.
 
Fransa’nın hem insanlığa, hem de İslam’a karşı sicili çok bozuktur. Son iki asırda başta Cezayir
olmak üzere Afrika’nın birçok ülkesinde İslam topraklarını işgal ve talan etmiş, yüzbinlerce
Müslümanı katlederek soykırım uygulamıştır. Şu andaki refah ve zenginliğini, halen
sömürmekte olduğu İslam topraklarına borçludur. Müslümanlar bunların hiç birini unutmuş
değildir. Fransa halen bunların hesabını vermemiştir. Aynı şekilde önceden sömürgesi olan
Orta Afrika Cumhuriyeti, Fildişi Sahili, Ekvator Ginesi, Benin, Burkina Faso, Gine, Mali, Nijer,
Senegal, Togo, Kamerun, Çad, Kongo, ve Gabon gibi Afrika ülkeleri Fransa'ya hala sömürge
vergisi ödeyen ülkelerdir.
Fransa, Afrika’da uygulamış olduğu tekniklerin bir benzerini kendi ülkesindeki Müslümanlara
karşı uygulamaya çalışmaktadır. Her türlü misyonerlik ve ifsat faaliyetleriyle dinlerinden
koparamadığı Müslümanlara ‘terör ve aşırılıkla mücadele’ adı altında her türlü baskı ve
ayrımcılığı yapmakta, Charlie Hebdo gibi İslam düşmanı basın ve medyayı himaye ederek
onları cesaretlendirmektedir.
 
2015 yılında Paris’te Charlie Hebdo’ya yapılan saldırıların ardından çıkarılan OHAL ve Terörle
Mücadele Yasası, İslam’a ve Müslümanlara karşı devlet eliyle bir cadı avına dönüştürüldü.
Okullarda başörtü, çarşı ve pazarda ‘burka ve peçe’ yasaklandı. Müslümanların cami, dernek,
lokal ve okul gibi kurumlarının kapatılması, adli makamların elinden alınarak valilerin keyfi
kararlarına bırakıldı.
 
23 ay süren OHAL ve ardından çıkarılan ‘Ayrımcılıkla Mücadele Kanunu’ ile 152 kafe, 15
mescit, 12 kültür merkezi ve 4 okul kapatıldı. Onlarca kişi gözaltına alındı ve sınır dışı edildi.
Müslümanlar her tarafta şiddet ve tacizlere uğradı. Fransa’da yapılan bir araştırmaya göre,
yaklaşık her iki Müslümandan biri, tesettürlü kadınların %60’ı hayatlarında en az bir defa 
ayrımcılığa maruz kalırken, ömürleri boyunca hiç başörtüsü takmayan kadınların %44’ü de bu
ayrımcılığa uğramaktan kurtulamadı.
14 Ekim tarihinde kanunlara uygun faaliyet yürüten İslami yardım kuruluşu Baraka city'nin
Paris’teki merkezine ve kurumun başkanı İdris Sihamedi'nin evine Fransız polisi şafak
vaktinde baskın yaptı. Yapılan baskında merkezin kapıları kırıldı, güvenlik kameraları
parçalandı, mescit olarak kullanılan bölüm darmadağın edildi. Evinde ve ailesinin gözü
önünde gözaltına alınan Sihamedi'ye, hanımına, 4 ve 9 yaşındaki kızlarına polis şiddet
uyguladı. Oysa Baraka city sadece bir yardım kuruluşudur.
Fransa’daki bütün cami, lokal, okul ve kurumlar, her türlü kontrol ve ağır denetimlere tabi
tutulmaktadır. İslam’a ve kutsal değerlerine her türlü hakaret ve düşmanlık himaye görürken,
Filistin’i işgal eden, Filistin halkına soykırım uygulayan siyonist rejimi eleştirmek ise anti
semitizm diye yasaklanmıştır. Bununla birlikte Fransa başkanı Macron, ‘Fransa Müslümanı’
adıyla kendilerine göre bir Müslüman tipi oluşturmaya çalışmaktadır. İçişleri Bakanı ise
market raflarında ‘helal gıda’ reyonunun bulunmasını hazmedemediğini, Charlie Hebdo’nun
rezil karikatürlerinin okullarda öğrencilere gösterileceğini ve kitaplara girebileceğini
söylemektedir. 
 
Bütün bunlar İslam ve Müslümanlara açılan topyekûn bir savaştır. Avrupa ülkelerinde
Müslümanlara mal edilmeye çalışılan şaibeli saldırılar, İslam’ı Batı’da yok etme projesinin bir
parçasıdır. Avrupa ve Fransa, İslam’a karşı açtığı bu savaşı kazanamayacaktır. Aziz İslam’a
karşı mücadele edenler, dün olduğu gibi bugün de kaybedenlerden olacaktır.
İzzet ve irade sahibi İslam ülkeleri, Fransa’nın bu İslam düşmanlığına karşı mutlaka harekete
geçmeli, dünya genelinde Müslümanların hak ve hukukunu koruyacak bir mekanizma
mutlaka kurulmalıdır. HÜDA PAR olarak, başta Fransa olmak üzere Avrupa’da artışa geçen
İslam düşmanlığını lanetliyoruz. Avrupa İslam’a gebedir. Ve bir gün mutlaka bu kutlu doğum
gerçekleşecektir. Rabbim, tez zamanda o günleri görmeyi bizlere nasip etsin. Allah’ın selam
ve rahmeti, bereket ve mağfireti üzerinize olsun.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler