Yılmaz Güney film ödülleri sahiplerini buldu

Batman Belediyesi ve Ortadoğu Sinema Akademisi tarafından 16-20 Aralık 2015 tarihleri arasında düzenlenen 6. Yılmaz Güney Kısa Film Festivali yapılan kapanış töreni ve dereceye giren filmlerin açıklanmasıyla son buldu.

Batman Belediyesi ve Ortadoğu Sinema Akademisi tarafından 16-20 Aralık 2015 tarihleri arasında düzenlenen 6. Yılmaz Güney Kısa Film Festivali  yapılan kapanış töreni ve dereceye giren filmlerin açıklanmasıyla son buldu. Yarışma kategorisinde birincilik ödülü “Şeva Dirêj” (A Long Night), ikincilik ödülü “Mast” (Yoğurt), üçüncülük ödülü ise “Bartalak Baz” ve “Azad” filmleri arasında bölüştürüldü.

Batman Belediyesi ve Ortadoğu Sinema Akademisi ortaklığıyla bu  yıl  “Direnen Halk, Direnişçi Sinema” sloganıyla düzenlenen 6. Yılmaz Güney Film Festivali Pazar günü  yapılan kapanış töreni ile son buldu. 16-20 aralık tarihleri arasında düzenlenen bu yıl ki festivale yarışma kategorisinde toplam 80 film başvurdu. Elemelerden sonra kalan 10 filmin yarıştığı bu yıl ki festival boyunca forum, film gösterimleri, yarışma filmlerinin gösterimleri ve söyleşiler düzenlendi.  Türkiye’den çok sayıda akademisyen, yönetmen, sinema yazarı ve eleştirmenlerinin katıldığı bu yıl ki festivalin son günkü programında yapılan film gösterimleri ve Emin Alper ile yapılan söyleşinin ardından gece yapılan kapanış töreni ile bu yıl ki festival sona erdi.

Ödüller bölüşüldü

Önceki yıllarda olduğu gibi bu yılda kısa film dalında daha önceden açıklanan ödüller yarışmaya katılan bir çok filme dağıtıldı. Uygulamaya ilişkin jüri, tüm filmlerin ülkenin dört parçasında Kürt halkının yaşadığı deneyimleri ve karşı karşıya kaldığı meseleleri ortak bir direniş ve dayanışma duygusuyla anlatmalarının böyle bir karara varmalarında etkili olduğunu dile getirdi. Yarışma kategorisinde birincilik ödülü “Şeva Dirêj” (A Long Night), ikincilik ödülü “Mast” (Yoğurt), üçüncülük ödülü ise “Bartalak Baz” ve “Azad” filmine verildi. Yönetmenliğni Aboozar Amînî’nin yaptığı Angelus  Novus filmi jüri özel ödülüne layık görülürken, senaryo kategorisinde ise Ödül, Erol Balcı’nın “Define” isimli senaryosuna gitti.

‘Halk sokakları biz de sahneyi terk etmiyoruz’

Festivalin son kapanış gecesinde ilk konuşmayı yapan Ortadoğu Sinema Akademisi çalışanı Çınar Doğan, bu festivali büyük emekler ve  güçlüklerle düzenlendiklerini belirterek, “Batman Belediyesi ile birlikte büyük zorluklar, büyük zahmetlerle gerçekleştirdiğimiz bu festivalde herkesin emeği var. Halkımız nasıl ki sokaklarda, mahallelerde direniyorsa, burada bu festivalle biz de direniyoruz. Cizre’de, Nusaybin’de, Sur’da halkımız nasıl sokak sokak mahalle mahalle direniyor ve kentini terk etmiyorsa, biz Kürt sanatçıları da sanatımızı terk etmeyeceğiz” dedi.

‘Festival direnme alanı, bu sahne direniş meyvesi’

Doğan’dan sonra söz alan görevden uzaklaştırılan Batman Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Akel ise “Direnen halk direnişçi sinema” şiarıyla altıncısını düzenledikleri Yılmaz Güney Kısa Film Festivali’nin kapanış törenini gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bu festival bizim için önemli. Hem Yılmaz Güney ismiyle gerçekleştiriyor olmamız bizler açısından çok anlamlı, hem de yaşadığımız süreçte böyle bir festivali sinemaseverle, sanatseverle, halkımızla buluşturduğumuz için büyük anlam yüklüyoruz. Niye böylesi bir süreç diyoruz? Çünkü yaşadığımız süreç ateş, neredeyse her yer kaos. O açıdan direnişçi sinema ve direnmek üzerinden, bu anlam üzerinden gerçekleştiriyor olmak da bizler için çok değerli. Bu sinema festivalini yapıyor olmak da aslında direnmenin bir alanı ve bu sahne derinişin bir meyvesi. Çünkü yüzyıllardır inkar edilen, diliyle, kültürüyle, tarihiyle hiçleştirilen, asimile edilmek istenen, yok edilmek istenen bir halkın yaşadığı coğrafyada, kültüre, sanata, tarihe aslında bu tür organizasyonlar direnişin de adı, ifadesi. O açıdan bizim için önemli” dedi.

‘Festivalimiz direnmenin cevabı haline dönüştü’

 Bugün yaşadığımız coğrafyada ölümle direnişin yan yana olduğunu dile getirerek konuşmasını sürdüren Eşbaşkan Akel, “Evet acımız büyük, ama umudumuz ve direnişimiz de büyük. Bunu daha büyüterek, umudu ve direnişi yayarak aslında cevabımızı oluşturacağız. Sinema da, festival de belki de direnmenin bir cevabı haline dönüştü. 80 tane özgür sinemayı ifade eden, bu konuda çaba gösteren arkadaşların eserlerinin bize yansıdığı bir festival oldu. Ben tek tek bu yarışmaya katılan 80 eseri Kürt sanat alanına kazandıran ve buraya başvuran arkadaşlarımıza, sanatçılarımıza öncelikle teşekkür etmek istiyorum. bunu değerlendiren özellikle değerli jüri üyelerimize, Mizgin Kültür Merkezi’ne, Ortadoğu Sinema Akademisi’ne, aktivistlere, çalışanlara buradan teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

‘Kendi yurdumda olduğum için mutluyum’

Gecenin son konuşmasını festivalin onur konuğu olan Elif Pütün yaptı. Oldukça heyecanlı olduğu görünen ve konuşmasının sonlarına doğru gözleri dolduğu için konuşmasını daha fazla sürdüremeyen Pütün “Bugün burada olduğum için çok mutluyum, çok gururluyum. İlk defa kendi yurdumda kendi toprağımda düzenlenen bir festivale davetli olmak benim için çok anlamlı.  Hayatımda ilk defa Kürtçe konuşuyorum ve bunun benim için anlamı çok büyük. Kusura bakmayın gözlerim doldu daha fazla devam edemeyeceğim, tekrardan hepinize teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Gece, dereceye giren film sahiplerine ödüllerinin verilmesiyle son buldu.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler