- 15 Mayis 2025 - Çocuk psikolojisi ve ideal yaklaşım…
- 30 Nisan 2025 - İslam’ın insanı nasıl olmalı?
- 22 Nisan 2025 - AİLEYİ SU GİBİ AZİZ BİLMELİ
- 14 Nisan 2025 - İhlas, ihsan ve samimiyet…
- 09 Nisan 2025 - Hayatımızın temel unsurları nelerdir?
- 25 Mart 2025 - Gece ve gündüz infak edenler…
- 04 Mart 2025 - ÇİFTÇİNİN İRFANINA BAKAR MISINIZ?
- 19 Subat 2025 - Akl-ı selim insanı istikamete götürür…
- 12 Subat 2025 - GERÇEĞİN BİLGİSİNE UYGUN YAKLAŞIM
- 19 Kasim 2024 - İnsanın hayatı anlama çabası…
- 12 Kasim 2024 - İDEALİ OLMAYANLAR HİZMET EDEMEZLER
- 31 Ekim 2024 - Vicdanın sesi bir çağrıdır…
- 02 Ekim 2024 - Bazen bir kişi bin hükmündedir…
- 01 Ekim 2024 - KENDİNİ BİLEN RABBİNİ BİLİR...
- 20 Eylul 2024 - KÖPRÜLER YAPMALI
- 11 Mart 2024 - Ramazanla yepyeni bir dünya kurulur
- 06 Ekim 2023 - İLETİŞİMİN RUHU SAMİMİYET
- 27 Eylul 2023 - İnsan üslubuyla insandır…
- 14 Eylul 2023 - Beş maddede mutluluğun formülü…
- 30 Agustos 2023 - Bir ufku olmalı insanın…
- 26 Haziran 2023 - PEYGAMBERİMİZİN İLETİŞİM YÖNTEMLERİ
- 01 Haziran 2023 - İslam’ın şanlı öğretmeni Mus’ab Bin Umeyr
- 24 Mayis 2023 - Bilge kişilerin hayata bakışı…
- 24 Nisan 2023 - BİR SEÇİM TASSAVURUMUZ VAR MI?
- 13 Nisan 2023 - Bilgi nasıl bilince dönüşür?
- 03 Nisan 2023 - Düşüncelerimiz ne kadar gerçekçi?
- 29 Mart 2023 - İnsanın değeri gayretinde gizlidir
- 20 Mart 2023 - Eğitimde temel unsurlar nelerdir?
- 02 Mart 2023 - İNSANIN ÖZÜNDE İYİLİK VAR...
- 29 Ocak 2023 - KENDİNİZLE ARANIZ NASIL
- 23 Ocak 2023 - GÜLÜMSEME VE KELEBEK ETKİSİ
- 15 Ocak 2023 - DEĞER ODAKLI YAKLAŞIM
- 12 Ocak 2023 - Bir Bilge Anneden Hayat Dersleri
- 01 Ocak 2023 - ZAMAN İDRAKİ VE ÇABALARIMIZ
- 18 Aralik 2022 - “SÖYLEM” DEĞİL, "YAŞAM" İNSANI OLMAK
- 06 Aralik 2022 - ADALETİ KUŞANMAK
- 28 Kasim 2022 - GELECEĞİNİ BİLİYORDUM
- 16 Kasim 2022 - SAHİP OLDUĞUMUZ DEĞERLERİN FARKINDA OLMAK
- 25 Ekim 2022 - ZULMÜN KARANLIĞINA KARŞI MERHAMETİ KONUŞMAK
- 21 Ekim 2022 - MUTLU OLMANIN KRİTERLERİ
- 11 Ekim 2022 - SEVGİLİ BEN!
- 05 Ekim 2022 - UMUTSUZLUKTAN UMUDA KANATLANMAK
- 02 Ekim 2022 - İNSANLIK İÇİN ROL MODEL DOSTLUK (2)
- 26 Eylul 2022 - İNSANLIK İÇİN ROL MODEL DOSTLUK- 1
- 06 Nisan 2022 - Kesintisiz İletişim Dua
- 18 Mart 2022 - Kendimizle Aramız Nasıl?
- 02 Mart 2022 - İletişimin Zirvesi Sessiz İletişim
- 20 Subat 2022 - Ben idraki ve iç yönetim…
- 06 Subat 2022 - İLETİŞİMİN RUHU SAMİMİYET
- 23 Ocak 2022 - İLETİŞİMDE ON ALTIN KURAL (2)
- 14 Ocak 2022 - İletişimde On Altın Kural
- 05 Ocak 2022 - İletişimde Nebevi İncelikler
- 26 Aralik 2021 - İletişimde Hikmet ve İrfan Boyutu
- 18 Aralik 2021 - İletişimde Eleştri Nasıl Olmalı?
- 07 Aralik 2021 - Hayatın anlamı nedir?
- 02 Aralik 2021 - Ruhsuz eğitimle nereye kadar?
- 26 Kasim 2021 - Gözün, Aklın ve Kalbin İdraki (2)
- 07 Kasim 2021 - Gözün, Aklın ve Kalbin İdraki
- 20 Ekim 2021 - Evrenle İletişimde İyimserlik
- 10 Ekim 2021 - Erdem Merkezli İletişim
- 08 Ekim 2021 - Dostluk Gönülden İletişimdir
- 15 Eylul 2021 - Bir varlık tasavvurunuz var mı?
- 10 Eylul 2021 - “Ben Dili” Parçalar, “Biz Dili” Toparlar
- 02 Eylul 2021 - Kalbine iyi bak…
- 17 Agustos 2021 - Sözün dosdoğru olsun
- 11 Agustos 2021 - ZAMAN İDRAKİ VE ÇABALARIMIZ
- 06 Agustos 2021 - ADALETİ KUŞANMAK
- 10 Haziran 2021 - DEĞER ODAKLI YAKLAŞIM
- 08 Haziran 2021 - MUTLULUK
- 31 Mayis 2021 - HAMD VE ŞÜKRÜN GÖLGESİNDE HAYATI İNŞA ETMEK
- 17 Mayis 2021 - KİŞİLİĞİN İNŞASI
- 07 Mayis 2021 - TASAVVUR VE AKLIN İNŞASI
- 28 Nisan 2021 - ZAMAN TASAVVURUMUZ
- 17 Nisan 2021 - AİDİYET DUYGUSU
- 04 Nisan 2021 - DENGEMİZİ SAĞLAYAN UNSUR: UYUM
- 28 Mart 2021 - GELECEĞİN İNŞASINDA İLERİ PROJEKSİYON: UFUK
- 22 Mart 2021 - BASAMAK DEĞERİ VE BİLGELİK
- 16 Mart 2021 - BEN İDRAKİ VE AKIL
- 11 Mart 2021 - BİZ-MERKEZCİ BİR ANLAYIŞLA HAYATI İNŞA ETMEK
- 08 Mart 2021 - DEĞER ODAKLI YAKLAŞIM
- 01 Mart 2021 - “ÜÇ HİKAYE ÜÇ DERS”
- 14 Subat 2021 - BEYİN-KALP KOORDİNASYONU
- 01 Subat 2021 - İMAN VE SALİH AMEL BİRLİKTELİĞİ
- 27 Ocak 2021 - ZULMÜN KARANLIĞINA KARŞI MERHAMETİ KUŞANMAK
- 21 Ocak 2021 - ŞAHSİYETLER VE GÖLGELER
- 09 Ocak 2021 - HAYATI ANLAMLI KILMAK
- 05 Ocak 2021 - DİK DURAN VARLIK OLARAK İNSAN VE SAADET
- 01 Ocak 2021 - POTANSİYELLERİMİZ VE FONKSİYONELLİK
- 23 Aralik 2020 - AKIL TUTULMASI VE BASİRETİN BAĞLANMASI
- 17 Aralik 2020 - UYKU-BEYİN KOORDİNASYONU
- 06 Aralik 2020 - CÖMERTLİK VE CİMRİLİK İKİLEMİ
- 28 Kasim 2020 - İNSAN
- 25 Kasim 2020 - İYİMSERLİK VE KÖTÜMSERLİK
- 29 Ekim 2020 - KURŞUN KALEM
- 29 Ekim 2020 - GELECEĞİN İNŞASINDA TEMEL PARAMETRE: UMUT
- 29 Ekim 2020 - BİLGE KİŞİLERDEN HAYAT DERSLERİ (1)

PROF.DR.ŞEMSETTİN DURSUN
Ailenin şifası gönül dilidir…
Gönül dili muhatabımızın kalbine, ruhuna, zihin dünyasına dokunmaktır. Bu dokunuşta ilme, irfana, hikmete ve tasavvura dayalı bir yol takip etmenin önemli olduğu açıktır. İlimden ve irfandan beslenmeyen düşünceler insanlığın sorunlarına çare olamaz. Eğitimi eğitim olmaktan çıkaran, okulu okul olmaktan çıkaran da irfansızlıktır.
Gazali; “Bilgi; hüküm ve hikmet sahibi olanın elinde nurdur, hikmetten yoksun olanların elinde nardır.” diyerek bilginin, toplumsal ilişkilerdeki yönlendirmelerdeki çift yönlü oluşuna dikkat çekmiştir. Zira, nur aydınlatır ve nar ise yakar. Çocuklarımızı, gençlerimizi yakan toksik düşüncelerden sakındırarak, zihin dünyalarını aydınlatan ilimle buluşturmak temel sorumluluğumuzdur.
Hikmetli kalkınma
Hikmetten yoksun bir kalkınma, toplumun yozlaşmayan kısımlarının da çürümesiyle neticelenir. Muhammed İkbal der ki: “Basiretin elinde yeterli güç olmasa dahi, ahlaki davranışta yükselme olur; fakat bu yaşayan bir medeniyetin temellerini atmaya yetmez. Aynı şekilde, güç ve iktidar basiret ve ahlaktan yoksun olursa, bu insanlık için yalnızca felaket getirir.”
İçinde yaşadığımız bu haz ve hız çağında basiret ve ahlaktan yoksun küresel güçlerin, dünyayı nasıl bir fesada ve felakete doğru sürükledikleri ortadadır. Bizler neslimizi bu felakete karşı ilmi, irfanı ve hikmeti esas alan donanımlı bir tasavvurla güçlendirmek durumundayız. Müslüman bir toplumun küresel güçlere karşı “cihad” anlayışı ile ayakta durabileceğini de fark etmeliyiz.
O halde bizler akl-ı selim, kalb-i selim ve zevk-i selim ile geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza, gençlerimize kısa yoldan köşe dönmeyi değil, öze dönmeyi öğretmeliyiz. Öze dönüş; dilimizi taçlandıran sözü ve aklımızı taçlandıran dili en güzel şekilde kullanmakla mümkündür. İlim, irfan ve tasavvur ile bütünleşen o dili yakalayabilirsek yozlaşmanın da önüne geçebiliriz.
Aile faktörü
Her insan; bir eşe, bir aileye, bir yuvaya, bir sükûnete ihtiyaç duyar. Her insan; sevgiye ve ilgiye, bilgiye, huzura ve şefkate kısaca donanımlı bir yuvaya, aileye ihtiyaç duyar. Aile; kişiliğimizin, inancımızın ve yaşam tarzımızın şekillendiği bir eğitim yuvasıdır. Aile olmak, Rabbimizin ayeti kerimede yaptığı teşbih ile birbirine elbise olmaktır.
Elbise gibi örtücü, elbise gibi koruyucu, elbise gibi güzelleştirici, elbise gibi uyumlu olmaktır. Bu yüzden aile bir ilişki alanı değil, çok yönlü bir iletişim alanıdır. Kur’an, ailenin temelinin meveddet ve rahmet kelimeleri üzerine inşa eder. Meveddet sevgidir, muhabbettir, aşktır. Rahmet ise merhamettir, şefkattir, nezakettir.
Başından sonuna meveddeti yani gönlündeki sevgiyi seslendirebilmek ve en zor anlarda kalbindeki rahmetin sıcaklığını hissettirebilmek, işte yapılması gereken budur. Gönül dilinin hâkim olduğu bir yuvada, aile içi şiddetten bahsedilemez. Çünkü böyle bir ailenin içi dışı rahmet olur. Birbirlerine merhametle bakan insanların olduğu bir yerde aile içi sorunlar azalır.
Gönül dili
Hüseyin Öresin’in veciz ifadeleriyle de anlattığı gibi; gönül dilinin yer ettiği bir ailede rahmet konuşur, şiddet susar. Gönül dilinin yer ettiği bir ailede sevgi konuşur, nefret susar. Gönül dilinin yer ettiği bir ailede dostlar konuşur, düşmanlar susar. Gönül dilinin yer ettiği bir ailede bilek gücü değil, yürek gücü konuşur. Öyleyse nefret ve öfke dilinin dikenlerini birbirimize batırmak yerine birbirimize gönül dilinin çiçeklerini ikram edelim.
Gönül dili, kalb dilidir. “Kalbten kalbe yol vardır” kutlu sözünün ruh dünyamızdaki çağrışımı, paha biçilmez değerdedir. Sözün gücü, gönül dilini güçlendirir, taçlandırır ve ona katma değer katar. Gücün sözü karşısında, sözün gücü her türlü tahakkümü bertaraf eder. Zira sözün gücü, zihin dünyamızın kilidini açan ve yepyeni ufuklar kazandıran karakteristik bir özelliğe sahiptir.
Sözün gücü, basireti bağlı insanların basiretini açarak yepyeni bir dünya kazandırır. Hikmetle, irfanla ve tasavvurla taçlanan “sözün gücü” karşısında, “gücün sözü” tuz buz olur. Sözün gücü, gönülden gelen ve gönül dilini yapılandıran karakteristik bir özelliğe sahiptir. Gönül dili, köklü iletişimin anahtarıdır. Gönül dili ailede açılmış yaraların ilacıdır. Gönül dili ailenin şifasıdır.
Henüz Yorum yok