İl MÜFTÜSÜ TURGUT ERHAN'IN MEVLİD-İ NEBİ MESAJI

Hz. Muhammed (s.a.v)’in varlık âlemini şereflendirmesinin yıl dönümünü idrak edeceğiz.

İnsanlığı karanlıktan aydınlığa çıkarmak üzere Yüce Rabbimizin gönderdiği Peygamberimizin (sav) doğumunun sene-i devriyesinin heyecanını yaşıyoruz.
 
17 Ekim Pazar gününü Pazartesiye bağlayan gece, ümmeti olmakla iftihar ettiğimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in varlık âlemini şereflendirmesinin yıl dönümünü idrak edeceğiz. 
 
Peygamber Efendimiz (sas), ırk, dil, renk, yaş, cinsiyet ve sosyal statü farkı gözetmeksizin insana sorumluluklarını ve taşıdığı emaneti öğretmiştir. İnsanlık, bir olan Allah’a ubudiyeti, bütün mahlukata şefkatle davranmayı, hakkın ve hakikatin yolunda olmayı, adaletten ayrılmamayı, iman, ahlak, merhamet ve faziletin her çeşidini ondan öğrenmiştir.
Allah (cc) Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim de ‘’Daima Allah’a sığınma ve güvenmeyi, ahlaklı olmayı, herkese iyi muamelede bulunmayı, herkesin iyiliğini istemeyi, özde ve sözde doğru, adaletli, alçak gönüllü, sabırlı, nefsine hakim, ana ve babaya itaatkar, emanetlerine riayet eden, iyiliği emredip kötülükten sakınan, şükür sahibi, hoş görülü ve bağışlayıcı olmayı, yalancılık, hilekarlık yapmamayı, hainlik etmemeyi, iftirada bulunmamayı, cimrilik, israf, ihtiras, kıskançlık ve kinden  uzak durmayı, geçim korkusuyla çocukları öldürmemeyi, kan dökmemeyi, zulüme sebep olmamayı, zalimlere yardım etmemeyi, nefis ve şeytanın şerrinden korunmayı, gıybet, dedikodu, içki ,kumar, fuhuş gibi her türlü kötülükten uzak durmayı, yapılan iyiliği başa kalkmamayı ve iyiliğe karşı nankörlük etmemeyi’’ emir ve tavsiye ederken, peygamberlerin ahlak ve meziyetleri de hep bu doğrultuda olmuştur. Peygamberimiz (sav)’i “Yaşayan Kur’an” haline getiren bu ahlaki özellik ve güzellikleri hayatına aktarmasıdır.
Vahyi ilahiden önce yaşadığı toplumun güvenini kazanmış bir peygamberin ümmeti olarak, O’nun  doğruluk, dürüstlük ve güven bezeli karakterini benimsemiş, yüksek ahlakını özümsemiş, Kur’an ve Sünnet’in aydınlattığı yolda, istikamet üzere yürüyen müslüman bir birey olmak istiyorsak, herşey den önce Hz. Muhammet (sav) yolunu ve izini takip etmemiz gerekir.
Örnek ve rehberimizin O olması gerektiğini yüce Allah Kuran-ı Kerim’de şöyle ifade eder: “And olsun ki, Allah’ın Rasulünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman ve Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.” (Ahzab 33/21) 
Yüce yaratıcının son mesajını insanlara duyurmakla görevlendirilen, insanlığa rahmet olarak gönderilen Hz. peygamberin hayatı ve örnekliğine her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır.
 O’nu örnek almak hiç şüphesiz onu sevmeden onun gibi yaşamadan geçer. Hz. Peygamberi anlamanın Kuran’ı anlamaya, Kuran’ı anlamanın da Hz. Peygamberi anlamaya bağlı olduğunu unutmamak gerekir. Kuran-ı Kerim’de “Allah’ın sevgisine mazhar olmanın Hz. Peygambere uymaktan geçtiği” (Ali İmran 2/31) ’nin vurgulanması, Hz. Peygamberin örnekliğinin müminler için ne kadar önemli olduğunun açık bir ifadesidir. 
 
Salat ü selam ona, âline, ashabına ve etbaına olsun. Onunla gelen vahyin ışığı gönüllerimizi bir kez daha aydınlatsın.
Bu duygu ve düşüncelerle “Mevlid-i Nebî”nin kardeşliğimizin güçlenmesine ve insanlığın huzuruna vesile olması dileğiyle, milletimizin ve İslam âleminin Mevlit gecesini tebrik ediyor, Rabbimizden bizleri kulluk ve iyilik üzere daim kılmasını niyaz ediyorum.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler