BAHŞİ : SAĞLIK HAKKI MİLLETLERARASI ANTLAŞMALARLA GARANTİ ALTINDADIR.

BAHŞİ : SAĞLIK HAKKI MİLLETLERARASI ANTLAŞMALARLA GARANTİ ALTINDADIR

 
İstanbul Barosu’na kayıtlı Avukat Muhammed Bahşi , TFF’nin Ligleri  başlatması kararını Sağlık Hakkı Kapsamında Hukuki Boyutuna ilişkin açıklamalarda bulundu.
 
Bahşi: Sağlık Hakkı Anayasamız , tarafı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve diğer protokollerle garantina altına alınan en önemli haklardan biridir. Kişi özgürlüğüne yönelik bazı durumlarda Koruma Tedbirleri uygulanabilirken dahi Sağlık hakkı tamamen ayrı tutulmuş ve hiçbir şekilde kısıtlanmamıştır. Dolayısıyla Sağlık hakkı kişinin iradesi ile doğrudan vazgeçebileceği bir hak değildir. 
 
Anayasamız 56.maddesinde açıkça belirtildiği üzere “ Herkes ,sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek ,çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların görevidir.”  
 
Madde 17’de ise “ Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” Denilmiştir.
 
Bahşi: Hakeza İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin devamı niteliğinde olan Ekonomik,Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi 12.maddesi Sağlık Standardı Hakkı başlığı altında düzenleme mevcuttur. Madde 12/2-c bendi “ Salgın hastalıkların, yöresel hastalıkların, mesleki hastalıkların ve diğer hastalıkların önlenmesi, tedavisi ve kontrolü “ sağlık hakkı kapsamında değerlendirilmiştir. 
 
Avrupa Sosyal Şartı madde 11/3. Fıkrası uyarınca sözleşmeye taraf olan devletler “ Salgın hastalıklarla yerleşik mevzi ve başka hastalıklar olabildiğince önlemek üzere tasarlanmış uygun önlemler almayı taahhüt ederler.” düzenlemesi mevcuttur. 
 
Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi madde 35’te “ Herkes ,ulusal yasalar ve uygulamalarda belirtilen şartlar çerçevesinde koruyucu sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına ve tıbbi tedaviden yararlanma hakkına sahiptir. Bütün birlik politikaları ve faaliyetlerinin tanınmlanmasında ve uygulanmasında yüksek bir düzeyde bir insan sağlığı koruması sağlanmalıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. 
 
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri normlar hiyerarşisinde kanunlarımızla eş düzeydedir. Anayasamız madde 90’da “ Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklerlere ilişkin milletlerarası anlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.” Yani özetle ülke olarak taraf olduğumuz antlaşmalar, kanunlarla eş değer olmakla beraber uyuşmazlık çıkması durumunda milletlerarası antlaşmalar esas alınır. 
 
TFF’nin almış olduğu kararı sağlık hakkı kapsamında değerlendirmek gerekirse öncelikle Anayasamız ve diğer taraf olduğumuz antlaşmalara uygun ve bağlı olacak şekilde karar alması gerekmektedir. Sporcuların sağlıklı bir şekilde yaşamalarını sürdürmesi ve lige devam edebilmesi için yasal ve anayasal tüm tedbirlerin azami şekilde uygulanması gerekmektedir. Kişinin sağlığı hiçbir şekilde kısıtlanabilecek veya riske edilebilecek bir durum değildir. Dolayısıyla spor faaliyetlerin her ne kadar sürekliliği önemliyse insan sağlığının korunması ve gerekli tüm tedbirlerin alınması da önemlidir.
 
Şu aşamada TFF tarafından alınan liglerin başlatılması kararı mevcut olması sebebiyle tüm yurttaşlar, idari organlar  ve sporcular tedbirlere azami şekilde uymalıdır. Fakat alınan kararın sağlık hakkı kapsamında hukukiliği tartışmalıdır. Bu sebeple alınan karar ile kararın hukukiliği dengeli olmalıdır. 
 
Bahşi, son olarak, Ülkemizin geçmiş olduğu bu zor dönemde yurttaşlarımızın,idari organların, sporcuların sağ duyulu,müspet hareket etmesini temenni ederim diye konuştu.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler