RAMANLI

“Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalı”

HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, doğrudan vergilere dönük düzenlemelerle; çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınacak bir sisteme dönülmesi gerektiğini söyledi.
 
Yaşanan ekonomik krizin aşılması için çözüm önerilerini sunan Ramanlı, kamunun tasarrufa gitmesi, faiz ekonomisinin terk edilmesi, üreten bir ekonomiye dönülmesi ve vergi yükünün dar gelirlinin boynundan çıkarılması, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması gerektiğine işaret etti.
 
 “TÜKETİMİ KAMÇILADIĞINIZDA İSRAF KAÇINILMAZDIR”
 
Yaşanan ekonomik krizin bir diğer nedenin ise tüketim çılgınlığı ve israf olduğunu belirten Ramanlı, “Tabi kapitalist ekonomi modelinin belli başlı mayınlı alanları, tuzakları var. Bunlardan bir tanesi tüketim ekonomisi, yani tüketimi kamçılamak, daha fazlasını istemek. Şimdi tüketimin de neticesi bizi israfa götürüyor. İsraf hem inancımıza göre haram hem de iktisat anlamında sizi felakete sürükleyecek bir davranış biçimi. Ama insanoğlu duygusal bir varlık. Tüketimi kamçıladığınızda israf kaçınılmazdır. Bir tanesi borçlanma. Sürekli borçlanma ekonomi modeli geliştirdiğinizde, kendinizi sürekli borçlanma ihtiyacı içerisinde hissettiğinizde devlet olarak da tüzel kişiler olarak da gerçek kişiler olarak da sürekli gelirinizden fazla harcama yapmanız icap ediyor. Gelirinizden fazla harcama yaptığınızda yani iktisat etmediğinizde borçlanma mecburiyeti doğuyor. O borçlanmada parayı elinde tutanlara muhtaç olmak demek. Bir süre sonra paçayı kaptırıyorsunuz kolunuz beraberinde gidiyor” dedi.
 
“FAİZ  EKONOMİSİ EN BÜYÜK ENGEL”
 
Türkiye’nin fakir fukara bir ülke olmadığını, kaynakların yeterli olduğunu belirten Ramanlı, paradan para kazanma tuzağı ile üretimin önüne geçildiğine dikkati çekti. Faiz ekonomisinin üretim ve istihdamın önünde ki en büyük engel olduğunu anımsatan Ramanlı, “Bir başka tuzak, finansal yatırım dedikleri paradan para kazanma. Yatır parayı bankaya, çek faizi al! Bu bizim inancımıza uygun değil. Ekonomik hastalıkların da temelinde bu yatıyor. Bu işin panoraması. Bugün itibarıyla neredeyiz? Evet, Türkiye fakir fukara bir ülke değil. Kaynaklarımız bize fazlasıyla yeter. Ama bizim mücadele edeceğimiz bazı alanlar var. Evet belki bugün itibariyle bu kapitalist sistemden kendimizi sıyıracağımız bir imkana sahip değilizdir. Sayın Cumhurbaşkanı, birkaç yıl öncesinden özellikle faizi düşürmek suretiyle yatırımı, istihdamı, üretimi ve akabinde ihracatı arttırmak üzerine bir model geliştirdi. Ama sonuçları itibariyle bugün artık katlanılabilecek bir durum olmadığı için tırnak içerisinde reel ekonomiye dönüş mottosuyla bazı farklı adımlar atılıyor. Bu anlamda Sayın Cevdet Yılmaz’a da Sayın Mehmet Şimşek’e de çok önemli görevler düşüyor. Rabbim yardımcıları olsun. Şimdi piyasanın kendilerine yönelik ciddi bir güveni var. Geçmişten de getirdikleri bir başarı hikayesi var. İnşallah toplumumuzu kısa süre içerisinde bir refah seviyesine ulaştırırlar ümidini taşıyoruz.” diye konuştu.

Etiketler : ,

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler