DİLAN TUNÇ

YÜKSEK TANSİYON

Hipertansiyon toplumumuzun özellikle yetişkin nüfusun en önemli sağlık sorunlarındandır. Tansiyon kanın damarlardan geçerken gösterdiği dirençtir ve hipertansiyon kan basıncının yükselmesi anlamına geldiğinden yüksek tansiyon şeklinde de adlandırılır.

Halk arasında büyük tansiyon denilen sistolik kan basıncının 120, küçük tansiyon denilen diastolik kan basıncının 80 mmHg üstünde olması durumunda hipertansiyon tanısı konulur. Ülkemizde yapılan TEKHARF 2003 ve Türk Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği çalışmasına göre yetişkin nüfusun %35’i hipertansif kişilerdir. Yani her 3 kişiden biri yüksek tansiyon hastasıdır. Yaş ilerledikçe hipertansiyon sıklığı da artmaktadır. Hipertansiyon böbreklerde, kalp ve damarlarda, beyinde hasar oluşturduğundan bu organlarla ilgili hastalıkların başta gelen nedenidir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada ölüme yol açan risk faktörleri arasında 1. sırada hipertansiyon yer alır.

Hipertansiyona neler sebep olur?

Genetik yatkınlık, yaşın ilerlemesi, stres, sigara, hava kirliliği, gebeliğin ikinci yarısında görülen gebelik toksemisi, beyinde oluşan lezyonlar, bazı endokrin ve damar hastalıkları, doğum kontrol hapları gibi bazı ilaçlar ve beslenme hipertansiyona neden olan etmenlerdir.

Belirtileri nelerdir?

Baş ağrısı ya da ensenize yerleşmiş zonklayıcı bir ağrı, baş dönmesi, burun kanaması, çarpıntı, sıcak basması, göğüste sıkışma hissi ve çabuk sinirlenme belirtiler arasında sayılabiir.

Komplikasyonları nelerdir?

Damar duvarınızda bozukluklar meydana gelebilir. Yapılan çalışmalara göre kalp yetmezliği nedenlerinin %50’si hipertansiyondur. Beyni besleyen damarların hasarında 2/3 oranında sorumludur. Göz dibinde kanamaya ve körlüğe sebep olabilir ve böbrek yetmezliği de görülebilir hipertansiyon sonucu.

Hipertansiyonda Nasıl Beslenmeli?

Sağlıklı beslenme ve düzenli spor yaparak hipertansiyon gelişimi önlenebilir ve geciktirilebilir. Hipertansiyonu önlemenin birinci yolu yaşam boyu uygun beden ağırlığını korumaktır. Bu yüzden besinlerle aldığımız enerji ve harcadığımız enerjiyi denk tutarak şişmanlığı önlememiz gerekir. Çünkü şişmanlarda hipertansiyon görülme riski artmaktadır. Bu yüzden şişmansanız zayıflamanız yararınıza olacaktır.

Kilo kontrolünü sağlamak için kullanılan ilaçlar kan basıncını yükseltip hipertansiyona sebep olduğundan kullanılmamalıdır.

Tuz tüketimimizi azaltmamız gerekmektedir. Günlük tuz alımı kişi başına maksimum 4-5 gr olmalıdır ki bu bir çay kaşığı kadar tuza denktir.

Vejetaryenlerin kan basıncının normal bireylere göre daha düşük olduğu gözlemlenmiş bu yüzden bitkisel kaynaklı proteinler ve yağların tüketilmesi önerilebilir. Ancak böbrek hastalarının bitkisel kaynaklı gıdalar tüketirken dikkatli olmasında fayda var.

Posadan zengin besinler kolesterol düzeyinin yükselmesini önlediğinden ve vitamin, mineral açısından da zengin olduğundan diyette olması gereken önemli bir öğedir.

C vitamininin kan basıncını düşürdüğü bilinmektedir bu yüzden her gün taze sebze meyve tüketmeliyiz.

Kahve tüketimi içeriğindeki kafein kan basıncını arttırdığından sınırlanmalıdır.

Çayın bileşiminde bulunan bazı maddeler kan basıncını düşürürken yine içerisinde bulunan kafeininin kan basıncını arttırdığı bilindiğinden tüketimi için net bir şey söyleyemeyiz.

Düzenli egzersiz yapılmalı ve sigara kullanılmamalıdır.

Kendinize iyi davranın, sağlıkla kalın…

1 Yorum

ilham

ilham

25 Nisan 2019
Aklına heyran

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri