MEDENİ GÜNER

GENÇLERİMİZ EVLENEMİYOR

Sosyal dokumuzun en önemli parçası ailedir.

 

      Aile kurumunun sağlıklı olması hem toplumsal huzurumuz hem de istikbalimiz için gerekli ve şarttır. Mutlu ve huzurlu yuvalarda yetişen çocuklar hem bedenen hem de ruhen daha sağlıklı oldukları gibi terbiye ve eğitimlerde daha verimli olduğu bilinen bir gerçektir. Bir hadiste peygamber efendimiz(s.a.v.):

Ey gençler topluluğu! Kimin gücü yeterse evlensin. Çünkü evlilik, gözü, (haramdan) sakındırır ve iffeti en iyi şekilde korur...” Diye buyurmaktadır.

 

Bundan dolayı dinimiz gençlerin evlenmelerini ve mutlu yuvalar kurmalarını teşvik etmiştir. Evlilik yolunda oluşabilecek engelleri kaldırmaya çalışmıştır. Zaten İslam var olan sorunlara çözüm üreten bir hukuk sistemi değildir. Oluşabilecek sorunların önlenmesini de sağlayan ilahi bir sistemdir.  Ancak ihmalkârlığımız ve umursamazlığımızdan dolayı dini değerlerimizden uzaklaşıyoruz. Nihayetinde hem bireysel hem de toplumsal acılar yaşamak zorunda kalıyoruz

 

Bu acılardan biri de gençlerin istedikleri halde evlenememesidir. Maalesef evlilik çağındaki birçok gencimiz yüksek evlilik maliyetlerinde dolayı evlenememektedir.  Düğün masrafı, verilecek yemek, kiralana salonlar, evlilik öncesi alınması şart koşulan birçok gereksiz eşya, ailelere büyük bir maddi külfet getirmekte gençlerin evlenmesine mani olmaktadır.

Elbette evlilikte düğün yemeği olacak, eğlence olacaki gerekli eşyalar alınacak, Lakin bütün bunlar imkânlar nispetinde olması gerekir ki. Sevgi ve muhabbet üzere kurulacak yeni yuvanın huzuruna kastetmiş olmasın

Peygamber efendimiz (s.a.v.) en hayırlı nikahın en kolay ve külfetsiz olanıdır diye buyurmuştur. Hayırlı ve kolay olana sarılmak müminin şiarı olmalıdır. El alemi razı etmektense Allahı ve resülünü razı etmek elbette ki daha evladır. 

 

400 Dirhem gümüş mehir miktarı karşılığında çok sevdiği kızı Fatımayı Hz. Ali (r.a.) a nikahlayan efendimiz bu küçük miktarı da bulamayan Hz. Ali’ye zırhını satmasını söyler. Zırhını 480 dirhem gümüşe satan Hz. Ali efendimiz 400 Dirhemi Fatıma annemize verir. Bunu da çok gören Fatıma annemiz, kendisinin mehri olan 400 dirhem gümüşü de düğün masrafların karşılamak üzere hibe eder.

Hz. Fatıma (r.a) babasından ayrılıp Hz. Peygamber (s.a.v.) mescidine bitişik, zemini toprak eve yerleşirken çeyiz ve ev eşyası olarak şunları götürmüştü:Üç adet minder, bir halı, bir yastık, iki el değirmeni, bir su tulumu, bir su testisi, meşinden bir su bardağı, bir elek, bir havlu, bir koç postu, eski bir kilim, hurma yaprağından örülmüş bir sedir, iki elbise,

Tabi, özünde İslam ve iman olan bu ailede doğan çocuklarda Hasan oluyor Hüseyin oluyor.

 

          Birçok konuda olduğu gibi, evlilikte de Allahın ve peygamberinin hoşuna gitmeyen ancak nefsimizin hoşuna giden birçok davranışı sergilemekten kaçınmıyoruz

Anne ve babaların kızlarını evlendirirken, istedikleri çarşaf listelerde ne kadar da gereksiz istekler var . A’dan Z’ye mobilya takımları, yüzlerce gram altın, şatafatlı düğün salonları, bir defa giyilecek elbiseler ve daha bir sürü ıvır zıvır gereksiz şeyler. Bir düğün masrafı belki de bir alenin yıllarca biriktirdiği tüm birikimini yok eder. Ağır düğün masrafından dolayı bir daha ki çocuğunu evlendiremez olur. Akraba olacak aileler arasında sevgi ve muhabbet kalmadığı gibi, evlenen çiftlerde de maddiyattan kaynaklı sorunlar başlar.

Eş dost akraba beğensin diye yapılan bunca masraf yeni çifte mutluluk yerine huzursuzluk getirmiştir artık.

Evlenecek çiftlerde olması gereken , dinin ve ahlakın ön planda tutulmasıdır. Bunların yerine para, zenginlik ve mevki makam esas ölçüt kabul görülürse istenmeyen tatsızlıkların ve sorunların yaşanması kaçınılmaz olur.

 

Oysa ki bir hadisi şerifte peygamber efendimiz(s.a.v.) :

“Size, dînî, ahlâkî yaşantısı hoşunuza giden kimseler (kızınıza, kız kardeşinize vs. talip olmak için) geldiğinde, onları evlendirin. Aksi takdirde yeryüzünde kargaşa ve büyük bir ahlâkî bozukluk olur.”Diye buyurmaktadır. (Tirmizi)

Allaha emanet olun

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri