DR.MEHMET NAİM BOZ

KÂĞIT ÜZERİNDEKİ MÜREKKEP

Yıllar önce Ahmet Şevki’nin (D.1868 – Ö.1932) okuyup ezberlediğim Endülüs devletinin akıbeti üzerine yazdığı duygusal şiirinin ilk satırı; 

 

لمثلِ هذا يذوبُ القلـبُ من كَمدٍ إنْ كانَ في القَلْـبِ إســلامٌ وإيمانُ  ” 

 

 “( Ey Endülüs) kalbinde ( zerre kadar) iman ve İslâm olanın senin bu durumuna dayanması mümkün değil. Üzüntüden kalp erir gider.” bu cümle tamda bugün Gazze için rahatlıkla denilebilir. 

Kutsal kitabımızda yeryüzünde lanetlenen tek kavim Yahudilerdir. Lanetlenmelerinin kısaca sebeplerinden: 

“Yahudiler “Allah’ın eli bağlanmış!” dediler. Asıl kendi elleri bağlanmıştır ve söyledikleri yüzünden lânetlenmişlerdir...”( Mâide/64 ).

“Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır...”( Bakara /120 ).

“Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar…”( Mâide/51).

“İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak Yahudiler ile, şirk koşanları bulacaksın…” (Mâide/82)

Ebû Hüreyrere’den (r.a.)  rivayet edilen bir hadisi şerifte şöyle buyurulmaktadır: “Müslümanlarla Yahudiler çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Yahudi, taşın, ağacın arkasına saklanacak, bunun üzerine o taş, o ağaç Yahudi’yi kovalayan kimseye, Ey Müslüman! Arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür!' diyecek. Yalnız garkad ağacı bir şey söylemeyecek; çünkü o Yahudilerin ağaçlarındandır.” (Buhârî, Cihâd 94; Müslim, Fiten 82).

Yüzyılımızda İsrail Yahudilerinin Gazze’ye uyguladığı insanlık dışı bu vahşet, insanlık tarihinde yaşanmış en kanlı savaşlardan ( Qinq Hanedanlığı'nın Ming Hanedanlığı'nı istilası,  Moğol İstilası, I. Dünya Savaşı vb.) daha vahşidir. Orantısız bir güç, savaşların hiçbir kuralına uymamakla birlikte, çocuk, kadın, yaşlı, hastane, okul, mabet vb. dokunulmaması gereken yerler demeden vahşice, hunharca bomba ve füzeler ile saldırmaktadır.   

Katar Vatan Gazetesi yazarlarından Adham Sharqawi’nin de işaret ettiği gibi kısaca Gazze bize neler öğretti?

Gazze bize; Güvenlik Konseyi'nin bir çete olduğunu, uluslararası hukukun kâğıt üzerindeki mürekkepten ibaret olduğunu, İnsan Hakları Tasarısı'nın şakadan ibaret olduğunu öğretti!

Gazze bize; bu dünyanın tek gözlü olduğunu, gören gözünü istediği yere çevirdiğini, tek gözlüyü de istediği yere çevirdiğini öğretti.

Gazze bize; Gazze'nin çocukları Ukrayna'nın çocukları gibi olmadığını öğretti.

Gazze bize; hak ve hukukun kendini güçlü gibi gösteren dünya çeteleri tarafından gasp edilebileceğini öğretti. 

Gazze bize; kimsenin gelip sana “Sen iyisin, sen haklısın, sana istediğini vereceğim” demeyecek. Hak arayıp hakkını istiyorsan tüm zorluklara karşı elini uzat ve dünyadaki zalimlerin iradesine rağmen hakkını almanın mümkün olabileceğini öğretti.

 Gazze bize, Filistin'i denizinden nehrine kadar özgürleştirmenin mümkün olduğunu, bu kez yaşananların ise gelecek için sadece mini bir “prova” olduğunu öğretti!

Gazze bize, istenilince yapabilmenin mümkün olabileceğini, meselenin asla yetenek değil, irade meselesi olduğunu öğretti, 

Gazze bize; temiz su içmenin hayal, taze ekmeğin elde edilmesi büyük başarı, banyo yapmanın Maldiv sahillerine uzanmak gibi bir lüks, çok küçük bir evin sakinlerinin başına yıkılmadığı sürece saraylardan daha değerli olduğu öğretti. 

 Gazze bize, Ashap gibilerin hala aramızda yaşadığını, Halid bin Velid'in torunları düşmana kahramanca saldırdığını, Saad bin Ebi Vakkas'ın torunları; hedefe tam isabetli attıklarını, İkrime’nin torunları hâlâ ölüme biat edip, ölümden korkmadıklarını, gür sesleri ile düşmanın kalbini yerinden oynatan Kakaa soyundan gelenlerin hala var olduğunu öğretti.

 Gazze bize, eğer çocuklar zorluklarla büyümüşse, zamanından önce büyüyeceklerini, akranlarından önce büyük insan seviyesine ulaşacaklarını öğretti. 

Gazze bize; imanın çizgi değil davranış olduğunu, Allah'ın hükmüne karşı gelmeyip, kadere razı olduklarını, sevdiklerinin cenazelerini toplayınca da Rablerine hamd ettiklerini, bir elleriyle gözyaşlarını silerek, diğer elleriyle de kardeşlerinin şehit cenazelerini toplanmaya devam etmenin mümkün olduğunu öğretti.

Gazze’nin; düşmanlarından önce, sevdiklerini şaşkına çevirebileceğini kim hayal edebilirdi?

“İlahi Ya Rabbi! Yetimler yurduna dönen Filistin’e ve Filistinli kardeşlerimizi muzaffer eyle. 

“İlahi Ya Rabbi! Zalimler gürûhuna karşı, mazlum Filistinli kardeşlerimize ve yüreği onlarla birlikte çarpan, onlarla birlikte ağlayan, onlarla birlikte kanayan şu Müslüman ümmete yardım et! 

           “İlahi Ya Rabbi!   İnkârcı ve işgalci zalimlere, Siyonist katillere ve destekçilerine çetin ve şiddetli azâbını, gazâbını gönder!

“İlahi Ya Rabbi! Kâbe'yi yıkmaya gelen Ebrehe'nin ordularını yerle bir ettiğin gibi; Mescid-i Aksâ'yı yıkmaya çalışan Siyonist işgal ordularının üzerine Ebabil kuşlarını gönder! 

                 Âmin… Âmin… Selam ve dua ile…

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri