PROF.DR.ŞEMSETTİN DURSUN

SEVGİLİ BEN!

Bu mektup sana ilginç gelebilir. Çok normal, küçüklüğümde kendime yazdığım bir mektup şimdi elime geçse, şimdi de ilginç bulurdum. Sana soracağım o kadar çok sorular var ki, mektubuma ilk önce hüzünlü sorularla başlamak istiyorum.

 

Hüzün yaşamın belirtisidir. Ölüler hüzünlenemezler. Yaşıyorsan bana kulak ver ki sana ses vereyim! Uyan okula geç kalırsın, çorap giy üşütürsün diyen annem yaşıyor değil mi? Aklıma gelen bu soruyla hızla çarpmaya başlayan yüreğime elimle bastırıp biraz soluk aldıktan sonra onun ölme ihtimali bile beni öldürüyor diye yazabildim. Peki, arkamızda mert, cesur bekleyen babam, bugün işe gitme deyince nemlenen gözlerini gözlerimden kaçırarak boğuk bir sesle ekmek parası diyen babam yaşıyor değil mi? Herhalde ben bu sorularla olgunlaşacağım.

 

Bana bu hüzünlü sorular sorduran çocukluk duygularımı yaşatabiliyor muyum kalbimde? Çünkü ben çocukluk duygularımla tutunuyorum hayata. Saçını, tenini kendimden biliyorum. Koyu kahverengi saçım, bembeyaz bir örtüyü andırıyordur kesin. İnşallah kalbim de öyledir. Peki, hala savaşlar var mı? Hala güçlüler zayıf bırakılanların kanlarını oluk oluk akıtıyor mu? Mazlum ve mahrumların kesilen damarlarından kan fışkırıyor mu gökyüzüne? Karlar kanlara mı yağıyor gönül coğrafyamda? En anlamlısı ve en önemlisi de kalbimde yaşayan ülkemde yaşıyorum değil mi? Çektiği acı ve sancıların dinmesinde ne tür katkın oldu? Ülkemin muzdarip oldu dertlerine deva olabildin mi? Benim hedefim barışı getirerek kanı durdurmaktı. Peki, hedeflerimi gerçekleştirebildim mi? Yoksa yabancı ve yalancı dikenlere mi takıldı hayallerim? Ya öğretmenlerim, hayatta en çok ne istersiniz diye sorduğumuzda, “Sizin yüksek yerlere gelmenizden başka bir şey istemeyiz” diyen öğretmenlerimin, annemin, babamın hakkını ödeyebildim mi? Yoksa o ağır yükün hakkını vermeden bir kambur gibi sırtımda mı taşıyorum hala? Ve belki de hedeflerime ulaşamamamın nedeni, önüme çıkan engeller, engebeler değil, yaşamla beraber olgunlaşmayan düşüncelerimdir. Okuyan insanın yaşıyla beraber, düşünceleri de olgunlaşır. Okumamak için yaşım ilerledi, gözüm görmüyor diyerek kitap okumayı terk etme.

 

Unutma ki kitap hem gözün hem de ruhun ilacıdır. Eğer geçmişime mektup gönderseydim neleri yapıp yapmayacağımı söylerdim. Fakat ne geçmişime mektup gönderebilirim ne de şu an ki eylem ve söylemlerimle geçmişimi değiştirebilirim. Ama yolumu, yönümü ahlakla mayalanan yarınlara çevirerek geleceğimi değiştirebilirim. Bu yüzden dediklerimi çocuk aklı deyip geçme, ciddi anlamda düşün ve taşın. Geçmişte yazdıklarıma bak, geleceğini gör! İnsanları tanımaktan çok kendini tanı. Kendilerini tanımadan, öğrenmeden başkasını tanımak isteyen insanlara kulak asma. Onlar senin öğretmenlerin değil. Kendini tanımak çok zor gelebilir, fakat zorluk azmini kırmamalıdır. Zorluğa teslim olan kendini tanıyamaz. İnsan zamanla yaşadığı acı ve tatlı tecrübelerle tanır kendini. Kendini tanıyan, insanların hak ve hukuklarını da tanır, kendi acılarından daha çok, başkasının çektiği acılarla acı duyar. Hala açıma duygularım var mı? Bir diz kanamasının bana verdiği acı, başka bir insanın diz kanaması kadar acı vermiyor bana. Fakat ne acıdır ki bugün başkasının acısıyla acı duymayan büyükler görüyorum. Ya ben insanı tanımamışım ya da onların insan olma sorunları var. Nasıl kendi mutluluklarını başkasının mutsuzluğunda arıyorlar? Şimdi en olgun çağındasın ve umarım başkasına olan acıma duygularımı kaybetmemişsindir. Zira beni ben eden bu yüce duygularımdır. Kendimden daha çok insanlara acıyorum. Hatta onların mutluluğuyla acılarımı unutuyorum. İnsanı insan eden bu duygularımı yitirmişsem, ölümüm yaşamamdan daha hayırlı olur.

 

 

İnsan düşüncesinin olgunlaşması için insanın büyümesi gerekir, fakat büyüyen her insanın düşüncesi olgunlaşmaz. Ey Rabbim! Eğer yaşımla beraber düşüncem de olgunlaşmamış, kuşatıcı ve kucaklayıcı bir konuma gelmediğinden dolayı, şimdi kurduğum her insana yakışan bu özel ve güzel düşlerim birer düş kırıklığına dönüşmüşse ben gelecekteki benden razı değilim. Sen de razı olma!

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri