- 02 Ekim 2024 - Bazen bir kişi bin hükmündedir…
- 01 Ekim 2024 - KENDİNİ BİLEN RABBİNİ BİLİR...
- 11 Mart 2024 - Ramazanla yepyeni bir dünya kurulur
- 06 Ekim 2023 - İLETİŞİMİN RUHU SAMİMİYET
- 27 Eylul 2023 - İnsan üslubuyla insandır…
- 14 Eylul 2023 - Beş maddede mutluluğun formülü…
- 30 Agustos 2023 - Bir ufku olmalı insanın…
- 26 Haziran 2023 - PEYGAMBERİMİZİN İLETİŞİM YÖNTEMLERİ
- 01 Haziran 2023 - İslam’ın şanlı öğretmeni Mus’ab Bin Umeyr
- 24 Mayis 2023 - Bilge kişilerin hayata bakışı…
- 24 Nisan 2023 - BİR SEÇİM TASSAVURUMUZ VAR MI?
- 13 Nisan 2023 - Bilgi nasıl bilince dönüşür?
- 03 Nisan 2023 - Düşüncelerimiz ne kadar gerçekçi?
- 29 Mart 2023 - İnsanın değeri gayretinde gizlidir
- 20 Mart 2023 - Eğitimde temel unsurlar nelerdir?
- 02 Mart 2023 - İNSANIN ÖZÜNDE İYİLİK VAR...
- 29 Ocak 2023 - KENDİNİZLE ARANIZ NASIL
- 23 Ocak 2023 - GÜLÜMSEME VE KELEBEK ETKİSİ
- 15 Ocak 2023 - DEĞER ODAKLI YAKLAŞIM
- 12 Ocak 2023 - Bir Bilge Anneden Hayat Dersleri
- 01 Ocak 2023 - ZAMAN İDRAKİ VE ÇABALARIMIZ
- 18 Aralik 2022 - “SÖYLEM” DEĞİL, "YAŞAM" İNSANI OLMAK
- 06 Aralik 2022 - ADALETİ KUŞANMAK
- 28 Kasim 2022 - GELECEĞİNİ BİLİYORDUM
- 16 Kasim 2022 - SAHİP OLDUĞUMUZ DEĞERLERİN FARKINDA OLMAK
- 25 Ekim 2022 - ZULMÜN KARANLIĞINA KARŞI MERHAMETİ KONUŞMAK
- 21 Ekim 2022 - MUTLU OLMANIN KRİTERLERİ
- 11 Ekim 2022 - SEVGİLİ BEN!
- 05 Ekim 2022 - UMUTSUZLUKTAN UMUDA KANATLANMAK
- 02 Ekim 2022 - İNSANLIK İÇİN ROL MODEL DOSTLUK (2)
- 26 Eylul 2022 - İNSANLIK İÇİN ROL MODEL DOSTLUK- 1
- 06 Nisan 2022 - Kesintisiz İletişim Dua
- 18 Mart 2022 - Kendimizle Aramız Nasıl?
- 02 Mart 2022 - İletişimin Zirvesi Sessiz İletişim
- 20 Subat 2022 - Ben idraki ve iç yönetim…
- 06 Subat 2022 - İLETİŞİMİN RUHU SAMİMİYET
- 23 Ocak 2022 - İLETİŞİMDE ON ALTIN KURAL (2)
- 13 Ocak 2022 - İletişimde On Altın Kural
- 05 Ocak 2022 - İletişimde Nebevi İncelikler
- 26 Aralik 2021 - İletişimde Hikmet ve İrfan Boyutu
- 18 Aralik 2021 - İletişimde Eleştri Nasıl Olmalı?
- 07 Aralik 2021 - Hayatın anlamı nedir?
- 02 Aralik 2021 - Ruhsuz eğitimle nereye kadar?
- 25 Kasim 2021 - Gözün, Aklın ve Kalbin İdraki (2)
- 07 Kasim 2021 - Gözün, Aklın ve Kalbin İdraki
- 20 Ekim 2021 - Evrenle İletişimde İyimserlik
- 10 Ekim 2021 - Erdem Merkezli İletişim
- 08 Ekim 2021 - Dostluk Gönülden İletişimdir
- 15 Eylul 2021 - Bir varlık tasavvurunuz var mı?
- 10 Eylul 2021 - “Ben Dili” Parçalar, “Biz Dili” Toparlar
- 02 Eylul 2021 - Kalbine iyi bak…
- 17 Agustos 2021 - Sözün dosdoğru olsun
- 11 Agustos 2021 - ZAMAN İDRAKİ VE ÇABALARIMIZ
- 06 Agustos 2021 - ADALETİ KUŞANMAK
- 10 Haziran 2021 - DEĞER ODAKLI YAKLAŞIM
- 08 Haziran 2021 - MUTLULUK
- 31 Mayis 2021 - HAMD VE ŞÜKRÜN GÖLGESİNDE HAYATI İNŞA ETMEK
- 17 Mayis 2021 - KİŞİLİĞİN İNŞASI
- 07 Mayis 2021 - TASAVVUR VE AKLIN İNŞASI
- 28 Nisan 2021 - ZAMAN TASAVVURUMUZ
- 17 Nisan 2021 - AİDİYET DUYGUSU
- 04 Nisan 2021 - DENGEMİZİ SAĞLAYAN UNSUR: UYUM
- 28 Mart 2021 - GELECEĞİN İNŞASINDA İLERİ PROJEKSİYON: UFUK
- 22 Mart 2021 - BASAMAK DEĞERİ VE BİLGELİK
- 16 Mart 2021 - BEN İDRAKİ VE AKIL
- 11 Mart 2021 - BİZ-MERKEZCİ BİR ANLAYIŞLA HAYATI İNŞA ETMEK
- 08 Mart 2021 - DEĞER ODAKLI YAKLAŞIM
- 01 Mart 2021 - “ÜÇ HİKAYE ÜÇ DERS”
- 14 Subat 2021 - BEYİN-KALP KOORDİNASYONU
- 01 Subat 2021 - İMAN VE SALİH AMEL BİRLİKTELİĞİ
- 27 Ocak 2021 - ZULMÜN KARANLIĞINA KARŞI MERHAMETİ KUŞANMAK
- 20 Ocak 2021 - ŞAHSİYETLER VE GÖLGELER
- 09 Ocak 2021 - HAYATI ANLAMLI KILMAK
- 05 Ocak 2021 - DİK DURAN VARLIK OLARAK İNSAN VE SAADET
- 01 Ocak 2021 - POTANSİYELLERİMİZ VE FONKSİYONELLİK
- 23 Aralik 2020 - AKIL TUTULMASI VE BASİRETİN BAĞLANMASI
- 17 Aralik 2020 - UYKU-BEYİN KOORDİNASYONU
- 06 Aralik 2020 - CÖMERTLİK VE CİMRİLİK İKİLEMİ
- 28 Kasim 2020 - İNSAN
- 25 Kasim 2020 - İYİMSERLİK VE KÖTÜMSERLİK
- 29 Ekim 2020 - KURŞUN KALEM
- 29 Ekim 2020 - GELECEĞİN İNŞASINDA TEMEL PARAMETRE: UMUT
- 29 Ekim 2020 - BİLGE KİŞİLERDEN HAYAT DERSLERİ (1)
PROF.DR.ŞEMSETTİN DURSUN
KÖPRÜLER YAPMALI
Eğer insanlar ayrıştırılmışlarsa, aralarında duvarlar var demektir. Duvar, ayrıştırmayı tahkim eder. İnsanları ayrıştıran ve he türlü iletişimi koparan duvarları yıkıp, köprüleri inşa etmek ve sevgi tohumunu ekerek geleceğin umudu ve baharı olmak gerekir.
İnsanlar arasında duvar örenler, insanları ayrıştırmak isterler. Ayrıştırılan insanlar arasına nifak ve nefret tohumunu ekmek daha kolayca bir iştir. Böylece insanlar arasında düşmanlığı, nefreti körükleyerek, varmak istedikleri kirli hedefe ulaşmayı amaçlarlar. Bu tip insanlar, karanlığın temsilcileridir.
Sevgiye yoğunlaşmalı
Karanlık karakterli insanlar, varlıklarını başkalarının yokluğu üzerine inşa ederler. Bunlar, benmerkezci düşünürler. Yeter ki işleri yoluna girsin. Her şey onlar için meşrudur. Bu karanlık kişiler ve kişilikler, amaçlarına ulaşmada “nefret” kavramını kullanmada hiçbir sakınca görmezler. Oysa “insan”ı önemseyen ve ona saygı duyan bir hayatı tasavvur eden insanlar, “biz” merkezci bir anlayışa sahiptirler. Bu erdemli kişiler, varlıklarını bütün bir toplumun varlığıyla birlikte anlamlı görürler.
Onlar sevgi ve nefret ikileminde sevgi tarafına yoğunlaşmış insanlardır. Çünkü dünyayı kurtaracak olan sevgidir. Bir düşünür sevgi- nefret ikilemi konusunda şunları söyler: “Çivi, çiviyi her zaman sökemez. Nefrete nefretle karşılık vermek, nefretin katlanarak çoğalmasına, zaten yıldızsız kalan bu gecenin daha da karanlık olmasına yol açar. Karanlık, karanlığı defedemez; bunu sadece ışık yapabilir. Nefret, nefreti defedemez; bunu sadece sevgi yapabilir.
Bir yıkım girdabı içinde nefret nefreti, şiddet şiddeti ve kabadayılık kabadayılığı arttırır. Nefret, hayatı felç eder, sevgi ise özgür bırakır. Nefret, hayata karmaşa getirir, sevgi ise uyum. Nefret, dünyayı karartır, sevgi ise aydınlatır. İnsanlar, genelde birbirinden nefret eder; çünkü birbirlerinden korkar. Birbirlerinden korkar; çünkü birbirlerini tanımaz. Birbirlerini tanımaz; çünkü birbirleriyle iletişim kurmaz. Birbirleriyle iletişim kurmaz; çünkü birbirlerinden ayrıştırılmışlardır.”
Medeniyet tasavvurumuz
Bizim medeniyet tasavvurumuzda, “İnsanlar ya yaradılışta eştir veya dinde kardeştir.” Müthiş bir evrensel yaklaşım. Yine medeniyet tasavvurumuzda, bütün insanlığın babası Hazreti Âdem ve annesi Hazreti Havva’dır. Bütün bir insanlık, aslında bir ailedir.
Bu aile fertlerinin hayatlarını inşa ederken istikametlerini; iyinin, doğrunun, güzelin, sevginin ve erdemin yönünde inşa etmeleri büyük bir önem arz etmektedir. İstikamet olumsuz yönde olursa, inşa hareketi hiç kuşkusuz olumsuz olur.
Hayatımızın inşasında ilk basamak, tasavvurdur. “Tasavvurdaki milimetrik sapma, eylemde kilometrik sapmaya baliğ olur”. Bu nedenle tasavvur dünyamızı inşa ederken, erdemi, iyiyi, doğruyu güzeli esas almalıyız. Şahsiyetin inşası, akıl ve tasavvurun inşasından geçer. Varlık dünyasında insan hem inşa etme, hem inşa olma kapasitesine sahiptir. Bu yönüyle iki kutupludur.
Dünyamızın iyi ve erdemli insana su gibi, oksijen gibi ihtiyacı vardır. Bütün bir insanlık bunun arayışı içindedir. Kutlu İslam medeniyetinde, tasavvur, akıl ve şahsiyetin inşa edildiği dönem Mekke dönemidir. Hayatın inşa edildiği dönem ise Medine dönemidir.
Dolayısıyla, tasavvurun, aklın, şahsiyetin ve hayatın inşa edildiği bu döneme “Asr-ı Saadet” dönemi, yani “Mutluluk Çağı” denir. Bu dönem, insanlar arasında nefretin, kinin, “ben” merkezci anlayışın ve düşmanlığın tedavülden kaldırıldığı; iyiliğin, kardeşliğin, fedakarlığın, erdemin ve “biz” merkezci düşüncenin hayata hâkim olduğu dönemdir. Nefret odaklı anlayışın ve yaşamın sona erdiği, erdemli insanların inşa ettiği ve sevgi toplumunun inşa olduğu bir dönemin gelmesi dileğiyle…
Henüz Yorum yok