PROF.DR.ŞEMSETTİN DURSUN

ŞAHSİYETLER VE GÖLGELER

Şahsiyetler, kendilerini gerçekleştirenler, varlığını hissettirenler, tarihin kurucu ve aktif öznesi olanlardır. Gölgeler ise, omurgasız, hep tabi olan, iddiası olmayan, sormayan-sorgulamayan, varlığından habersiz ve pasif nesne durumunda olan varlıklardır.

 

Şahsiyetlerin kendilerine has yürekleri ve kafaları vardır. Analiz ederler, sorarlar- sorgularlar, onaylar ya da itiraz ederler, dinlerler ve anlamaya çalışırlar.

 

Gölgelerin kendilerine has böyle bir “ben idrak” leri yoktur. Onlar, merkeze bağlıdır. Merkez, ne derse odur. Onlar adına merkez düşünür. Gölgelerin kendilerine has bir düşünce sistematiği, sorma sorgulama yeteneği ya da olayları-olguları analiz etme becerisi yoktur. Gölgeler, omurgasızdırlar.

Bir Çin atasözü vardır;

“Eğer bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa, orada güneş batıyor demektir”

Bir yerde gölge varsa orada omurga yok demektir. Gölgeler her tarafı kaplamışsa orada her şey bitmiştir demektir.

İnsan gölgesinin maksimum ve aydınlığın minimum olduğu an, Güneşin batmak üzere olduğu andır. Aynı zamanda bu an, aydınlığın bitmek üzere ve karanlığın başlamak üzere olduğu andır.

 

Eğer bir yerde büyük insanların gölgesi sıfır oluyorsa, orada güneş zirvededir demektir.

Güneşin zirvede olduğu an, aydınlığın maksimum, karanlığın olmadığı andır.

Aydınlık; güzelliğin, bilimin, erdemin, aktif öznenin ve şahsiyetin sembolüdür.

Bilgisini ve bilincini; aklın, irfanın, tasavvurun ve inancın koordinatlarında bulanlar, şahsiyetlerini inşa etmiş olanlardır. Bunlar, olayları ve olguları analiz ederken, seçip ayıklayabilen, farkı fark edebilen bir mantık sistematiğine sahip kişiliklerdir.

Bu bilinçten yoksun gölge- şahsiyetler, “Uydum kalabalığa” diyenlerdir.

Gölgeler ise, karanlığın, omurgasızlığın, iddiasızlığın ve pasif nesne olmanın sembolüdür.

 

“İyilikleri ve güzellikleri insanlara aktarmada iletken, kötülüklere ve olumsuzluklara karşı yalıtkan” olmak gibi bir sorumluluğumuz vardır. Böylesi erdemli, şahsiyetli, onurlu ve omurgalı insanlara bütün bir insanlık, hava kadar, su kadar muhtaçtır.      

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri