PROF.DR.ŞEMSETTİN DURSUN

GELECEĞİNİ BİLİYORDUM

Savaşın en kanlı günlerinden biriydi. Asker, en iyi arkadaşının az ilerde kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Tam siperden dışarı doğru bir hamle yapacağı sırada, başka bir arkadaşı onu omzundan tutarak tekrar içeri çekti. Delirdin mi sen? Gitmeye değer mi? Baksana delik deşik olmuş, büyük bir ihtimalle ölmüştür.

Artık onun için yapabileceğin bir şey yok, boşuna kendi hayatını tehlikeye atma. Fakat asker onu dinlemedi ve kendisini siperden dışarıya attı. İnanılması güç bir mucize gerçekleşti. Asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı, onu sırtına aldı ve koşa koşa geri döndü, birlikte siperin içine yuvarlandılar.

Fakat cesur asker, yaralı arkadaşını kurtaramamıştı. Siperdeki diğer arkadaşı; Sana değmez demiştim hayatını boşu boşuna tehlikeye attın.

Değdi dedi, gözleri dolarak,

-değdi...

 

Nasıl değdi?

 

Bu adam ölmüş görmüyor musun?

Yine de değdi. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı, onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim için ve hıçkırarak arkadaşının son sözlerini tekrarladı:

Geleceğini biliyordum... Geleceğini biliyordum

 

3. Ders: Güven vermek önemlidir. Güven duymak önemlidir. Duyulan güveni boşa çıkarmamak daha da önemlidir.

 

Çok çalışmak, emek harcamak, güven vermek, sevmek ve paylaşmak hayatın anlamlı olmasını sağlar.

Her sabah uyandığımızda bir de böyle bakalım dünyaya unutmayın hayat uzun bir öyküye benzer ancak öykünün manasından ziyade iyi olması önemlidir…”

Her öykü, hayatımızın inşasında önemli bir parametredir. Tecrübelerimizi ve bilgi birikimimizi paylaşmamız, geleceğimizin imarı, neslimizin ıslahı ve varlık dünyasının ihyası için çok önemli bir adımdır. Yaratılış fıtratına uygun bir yaşam, hayata farklı bir değer katar. Çünkü, “Fıtrat ilahi bir formattır.” Bu format çerçevesinde, herkes kendi yeteneği, kabiliyeti doğrultusunda hayatını inşa ederse, yaşam bir başka olur. Yoksa, “hiçbir balık uçmaya ve hiçbir kuş yüzmeye zorlanamaz.” Zorlanırsa, bu yaratılış fıtratına aykırı olur ki, sonu intihardır.

 

Bilim insanı bilginin fıtratını, insanlarla iletişim içinde olan Eğitimcinin insanın fıtratını ve Doktorun da insan bedeninin fıtratını bilmesi, yaratılışın anlam ve amacı için oldukça önemlidir. Fıtrat doğrultusunda yaşanan bir hayat, hayatı anlamlı kıldığı gibi, ona ayrıca bir katma değer katar.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri