DR.MEHMET NAİM BOZ

ATEŞLE İMTİHAN

Bu serüven bilgisayarın Mouse (Fare‟nin) sağ tarafına bir tıklama ile başladı.

 

Bu fani Dünya‟da Ümmetin sessiz, kimsesiz mazlumların uğradakileri işkenceler haber konusu

olunca, merak işte, - merak ilmin hocası demişler ya – bazen merak görmenin,

duygulanmanın, paylaşmanın belki de dertleşmenin hocası olur. Öğrencilik yıllarımda

Myanmarlı (Arakan‟lı) dostlarla Mekke ve Medine „de tanışmıştık. Budist zulmünü

anlatmışlardı. Yıllar sonra Fare‟nin sağ tarafına tıklamayla karşılaşacağım manzaranın bu

kadar vahim olacağını tahmin etmem mümkün değildi. İnsanlık serüveninde Peygamberler ve

onlara inananlar hak uğruna, erdemli bir hayat uğruna, putlara değil tek bir yaratıcıya inanma

uğruna çok işkenceler gördüler.

 

Tıpkı Yâsirler, Ammârlar, Bilâller gibi insanlık dışı işkencelere tabi tutulmuş,

kavurucu güneşin altında, nazik bedenleri kızgın kayaların altında günlerce işkenceye maruz

bırakılmışlardı. Aziz Peygamber Büyük Önder Tek Önder Hz. Muhammed‟in (s.a.v.)

gönlünde taht kuran, cesur yiğit amcası Hz. Hamza da bir kiralık katil olan Vahşi tarafından

hunharca şehid edilmiş, dinmeyen kin ve nefretleri onun ciğerini de param parça edecek adar

vahşileşen putperestler. İslâm tarihinden belki yüzbinlerce mü‟min inançlarından dolayı

işkence görerek şehadet şerbetini içtiğini okumuşuz. Ancak yeri geldiğinde 21.Yüz Yılın

medeniyet, özgürlük çağdaşlaşma adına zirve yaptığına ısrarla vurgu yapan mimsiz

medeniyetçilerin gözü önünde Arakanda cereyan eden vahşi ve insanlık dışı işkencelere

seyirci kalmaları utanç kaynağı olmasından şüphe yoktur.

 

Çağdaş Dünyada olup bitenler, haberler, TV kanalları, bir taraftan vur patlasın çal

oynasın kanalları, diğer taraftan inancı uğruna zulme maruz kalanlar, yetmemiş gibi yapılan

bu zulüm üzerine, sevinçlerinden kadeh kaldıran mankurtlar. Bir taraftan İslâm coğrafyasını

hedef alan ecnebi coni bombaları, param parça olmuş inananların coğrafyasında dinmeyen

gözyaşları ve akan kanlardan oluşan okyanuslar. Meydan boş kalmış, yedi düvele insanlık,

medeniyet, adalet, ilim ve irfan hamisi imparatorluk içten ve dıştan hainlerin kurdukları

tuzaklarla yıkılmış. Ümmetin devletleri yetim bırakılmış, sömürgeciler Müslüman

coğrafyasında cirit atmaya başlamışlar. Osmanlıyı bekleyen milyonlarca inanan sesiz

yığınlar…

 

 Bilgisayar faresinin sağ tarafına tıkladık ta kalmıştık… Myanmar‟da inançlarından

dolayı Budistlerin zulmüne maruz kalmış sesiz bir ümmet. İzlediklerimizde zulüm basit kalır,

21. Yüz yılda diri diri, canlı canlı Allah dedikleri için ateşe atılan Yâsirler, Ammârlar, 

Bilâller... İşkencecilerin bir versiyonu putperest müşrikler, öteki versiyonu putperest

Budistler, İşkenceye uğrayanlar ise aynı, Rabbim Allah‟tır diyenlerdir. Sadece zaman ve

mekân farklı... Ateşle imtihan olan Arakan‟lı Müslüman kardeşlerimi izlerken donup

kalmıştım…

 

Farkına varmadan gömleğimi ıslatan gözyaşlarımın üzerine Medineli bir dost çıka

geldi.. Toparlanmaya çalıştıysam da, ruh halimi ısrarla sorunca Muhammed abim bak izle

Rabbim Allah, Peygamberim Muhammed diyen insanı nasıl da ateşe atıyorlar. Yanıyor Allah

diyor… Caniler vahşiler kahkaha atıyor... Öteki Mü‟min yanıyor kül oluyor Allah diyor...

Nerde Ümmet, nerde insanlık, nerde göstermelik Avrupa insan hakları savunucuları... Ahhhh

Osmanlı ecdad hükümran olacaksın ve bu coniler zulüm edecekler… Evet önce seni yıkmaları

gerekirdi… Dünyanın neresinde bir mü‟minin kanı akıyorsa benim kanım akmışçasına canım

yanmıyorsa insanlığımı ve inancımı sorgulamam gerekir... Derken baktım ki Muhammed

abide gözyaşlarını siliyor... hasbihâlden sonra ayrıldık... Birkaç gün sonra aradı en kısa

zamanda oraya biraz yardım nasıl ulaştırılır dedi. Elhamdülillah Aziz Peygamber Büyük

Önder Tek Önder Hz. Muhammed‟in (s.a.v.) sözü aklıma geldi. “ Hayırda koşan hayır işlemiş

gibi ecir alır.” Hemen araştırdım IHH‟nın adanmış ruhları, güzel insanlara ulaştım... Hocam

bizim ekip şu anda ordadır hemen iletebiliriz dediler... Rabbim sizden razı olsun Osmanlının

torunları IHH‟nın güzel insanları, adanmış ruhları... Kayda değer yardımlar hemen iletildi...

Elhamdülillah verenlerden Rabbim razı olsun.

 

Derken Bursa IHH başkan yardımcısı Halil Bey, hocam Arakan mülteci kampına

yardım götürüp yapılan çalışmaları da yerinde görmek için sizi de gruba yazalım mı? Sadece

gidilecek tarihleri sordum cevap elbette ki evetti. Avrupa ülkelerine yıllar önce bir seyahatim

olmuştu, hiç sevmemiştim Avrupa ülkelerini, kibirlerini, bencilliklerini, entrikalarını,

sömürgecilik ve işgal üzerine kurulmuş medeniyetlerini. Afrika ve Asya ülkelerinin tarihten

gelen insanlıklarını samimiyetlerini, inançlarını her zaman çok severim. 22 Nisan 2019

tarihinde 10.000 lerce km. uzaklıktaki yolculuğa hazırlanırken Arakan tarihine bir göz

atmakta yarar gördüm.

 

Tar h M.Ö. III. yüzyıla kadar uzanıyor. İslâm yet VIII. Y.Y. Arap tüccarlar vasıtasıyla

g rm ş. V. Y.Y.‟da ral Narame kla İslâm yet‟ d n olarak seçm ş, ardından Arakan İslâm

 rallığı kurmuş, İslâm yet bölgede hızla yayılmış. VIII. Y.Y.‟ın sonlarına doğru Burma,

Arakan‟ı işgal etmiş, Bu işgal sırasında yerli halk olan Rohingya Müslümanları ciddi baskı ve

zulüm görürler. Burmalıların zulmünden kaçan Arakan‟lılar, ülkelerini terk ederek 

Bangladeş‟te yer alan Chittagong‟un güneyindeki Cox‟s Bazar‟a sığınırlar. Arakan‟da ilk

katliam 1942 yılında olur. İngilizlerin göz yumduğu, Burmaların desteklediği Budist

Rakhineler, 150 bin Müslüman Rohingyayı katleder. Arakan‟lılar bu olaya “ erbela-yı

Arakan” diyorlar. atliamdan sonra çok sayıda Arakan‟lı Müslüman, mülteci olarak başta

Bangladeş olmak üzere komşu ülkelere sığınlar.

 

2012 yılı katliamlarında öldürülen ve ateşle yakılanlar konusunda kimse net rakam

veremezken, İnsani Yardım Vakfı (IHH) bu sayının 3 bin civarında olduğunu tahmin

etmektedir. Arakan‟lı Müslümanların seyahat özgürlükleri yok. İHH‟nın 2012‟de yayınladığı

Arakan Raporu‟na göre gece sokağa çıkmaları ve polisten izinsiz akraba ya da komşularını

ziyaret etmeleri yasak. Müslümanlara pasaport verilmiyor. Müslümanların evlenmeleri önüne

de ciddi engellemeler var. Hastalandıklarında devlete ait hastanelere gidemezler.

Müslümanların devlet dairelerin de çalışmaları yasak. Arakan ‟da 3 buçuk milyon Müslüman

yaşamasına rağmen Müslüman devlet memuru yok. Bugün Myanmar‟ın yer altı kaynaklarının

keşfi ve işletilmesiyle ilgili ABD, Avrupa ülkeleri ve Çin gibi birçok dış aktör bölgede pay

kapmak peşindeler.

 

23 Nisan 2019 Salı günü nüfus yoğunluğu bakımından İslam dünyasının en kalabalık

ülkelerinden biri olan Bangladeş‟e gitmek üzere Türk Hava Yolları tarifeli uçağıyla İstanbul /

Dakka‟ya yaklaşık 9 saatlik yolculuğumuz ekip arkadaşlarımızla (Halil Asa, Mehmet Sellüm,

Bilal Bal, Özgür avaklı ve Âdem Demir ) birlikte başlamış oluyor. THY yıllar öncesiyle

kıyaslanmayacak kadar kalitesini yükseltmiş konfor ve rahatlıkta mükemmelliği yakalamış.

Dakka‟ya sabaha doğru iniyoruz yeşil pasaportla vizesiz giriş, normal pasaportlara da

havaalanında hemen alınıyor. Girişte pasaport kontrolünde Türkiye diye soruyor evet deyince

hemen elinin başparmağıyla güzel diye işaret ediyor. President Erdoğan diye seslendi, yes

president Erdoğan daha demeden very good man, big man dedi. Bizde bu nezaketine we thank

you deyip, işlemler bitince oradan ayrılıyoruz.

 

Dakka‟dan da iç hatlarla uzun sahil şeridi, fakirliğin zirve yaptığı, bölge şartlarına

göre lüks otelleri ve eğlence merkezleriyle yabancıların gözde kenti, şehrin birkaç km.

ilerisin de bir-iki metrekarelik barınakları, teneke çatıları, derme çatma çadırları, oraya göre

iyi sayılabilecek IHH‟nın yaptığı 20-30 m2 lik bambu evleri, çamurlu yolları ve bataklık

alanda yüz binlerce Arakan‟ lıya ev sahipliği yapan Cox‟s Bazar şehrine çok eski ilkel, uçak

demek için şahit lazım denilecek kadar pervaneli bir uçakla yola çıktık. Yolcuların çantaları

Pilot‟un arka kapısının yanına yığın halinde konuldu. Doğrusu bildiğimiz tüm duaları 

yapmaktan çantalar aklımıza gelmedi bile. Bir buçuk saatlik yolculuktan sonra Elhamdülillah

sağ selamet Cox‟s Bazar Havaalanına vardık. O kadar yokluk içinde insanların sıcakkanlı,

güler yüzlü oluşları ayrı bir güzellik, Bisikletten yapılmış insan gücüyle çalışan faytonlar,

otomobile dönüştürülmüş üç tekerlekli arabalar ( Rikşa‟lar), hiçbir kuralı olamayan keşmekeş

trafik, bir kadar da sabırlı ve saygılı sürücüler, avga bağırma hiç yok. Bangladeş‟te şehir içi

ulaşım % 90 Rikşa‟larla sağlanmaktadır. Yokluk sefalet diz boyu, bir işçinin aylık maaşı 70-

80 dolardır.

 

Cox‟s Bazar merkezinden yaklaşık 2 saat uzaklıktaki Myanmar sınırındaki mülteci

kamplara derme çatma yollardan nihayet Arakan‟lı Müslümanların mülteci kampına

varıyoruz. Türkiye‟den yardım etmek için geldiğimi engellerden dolayı belli etmedik. Aşırı

sıcak ve nemli hava koşullarında birbirine yaslanmış teneke çatılı derme çatma barakalar,

farklı dernekler burada faaliyet göstermekle birlikte, IHH‟nın inşa ettiği bambu evler

hepsinden daha düzenliydi. İslâm ülkelerinin bu kamplardaki faaliyetleri Türkiye‟den giden

yardımların yanında çok zayıf kalmaktadır. Temiz suyun zor bulunduğu bir ortamda

hayatlarını idame ettirmektedirler. Su demişken, yeşil ülke deniz kenarı ama ne hikmetse sular

arsenik olup kullanıldığında ağır hastalıklara sebebiyet vermektedir. 200 m derinden açılan

kuyulardan ancak temiz su bulunabilir. Maliyeti yüksek olmakla birlikte IHH bölgeye bir iki

kuyu açmış mülteciler taşıma suyla ihtiyacını karşılamaktadır. Umutları sevecenlikleri hele

Türkiye‟den geldiğimizi öğrenince ayrı bir coşku ve kardeşlik atmosferi oluşuyor. 60-70 yıl

önce ülkemizde şeflik dönemi gibi orada da kamplardaki bakkalda su ve çocuklara hitap eden

bir iki şeyin dışında bir şey yok. IHH „nın bambulardan yaptığı mescid ezanın okunmasıyla

dolup taştı, orada daha yakından tanışma imkânımız oldu. Derme çatma binadan oluşan okul

ziyaretimiz öğretmen ve öğrencilerle hasbihâlimiz ayrı bir coşku bir o kadar da perişanlık

içinde yaşanan bir hayat. Kamplarda sadece ilkokul var.

 

Çok zorluklarla geceleyin ay ışığında ve tıpkı şeflik döneminden kalma aküyle çalışan

sadece bir tane ampul ışığında Türkiye‟den verilen kurbanlar kesilip pişirilip ertesi gün

pilavla beraber ikram edilen yemeğe olan rağbetleri, heyecan ve sevinçleri görmeye değer.

Mübalağasız ülkemizde bir ailenin normal günlük yemekleri orda bir ailenin en az bir haftalık

yemeğidir. Yoksulluk, sefalet, susuzluk, kampın etrafındaki bataklık, sinekler anlatılacak gibi

değil, sağlık sistemi Türkiye Hükûmetinin sunduğu Sahra hastanesinin dışında başka sağlık

hizmet bulunmamaktadır. Günlük ancak 1000 insanı muayene edebilmektedirler. Bu hizmet

onlar açısından gayet lüks kabul görmektedir. Hepsinin fiziki yapısı aynı bir kemik bir deriye

sahip bedenler, göbekli kilolu birisini görmek mümkün değil,. Üzülmemek elde mi? Ey 

uyuyan İslâm ümmeti İlla da Osmanlıyı mı bekliyorsunuz? Arakan‟ı anlatmaya ciltler dolu

kitaplar yetersiz kalır. Allah‟ın verdiği nimetlerin kıymetini iyice anlamak için Arakan

mülteci kampını ziyaret etmek bence yeterlidir.

 

Cox‟s Bazar havaalanı üzerinden aynı uçakla Dakka‟ya dönüş başlıyor, Dakka‟da IHH

tarafından inşa edilen, ancak birinci katı tamamlanmış ikinci katı tamamlanmayı bekleyen bir

yetimhaneyi ziyaret diyoruz. Bu yetimhanedeki yetimlerin sevecenliği temiz duygularını o

kadar samimi bir o kadar da duygusal anlar yaşadık ki anlatmakla olmaz ancak birlikte

yaşamak gerekir. Bu arada bir hayırsever Bangladeş‟in başkenti Dakka‟daki yetimhanenin

ikinci katını tamamlamak istiyorsa IHH‟nın yetkilileri ile iletişime geçmesinde büyük yarar

var. Bir zamanlar İngiltere‟nin sömürgesi olan Bangladeş‟in genelinde bugün yaklaşık 10.000

yetimhanenin oluşmasına zemin hazırlamış.

 

Bangladeş sahip olduğu yetimhane sayısı ve

kültürü ile belki de dünyada tek olma özelliğine sahip. Bangladeş, 2013‟ten bu yana dünya

kamuoyunun gündemine siyasilere verilen idam cezaları ve bunların infazları ile düşen,

İdamlarla sarsılan ülkedeki genel siyasi hava ülkemizde yaşanan 28 Şubat süreci döneminin

dinamikleri ve yarattığı sonuçları açısından önemli benzerlikler taşıyan ülkedir.

 

24-27 Nisan 2019 tarihinde IHH ile birlikte Bangladeş‟in Cox‟s Bazar şehrinin

sınırında Arakan‟lı mülteci kampına yaptığımız ziyarette, Arakan‟lı mültecilerin, aklın

tasavvur edemeyeceği çok zor koşullar altında yaşamlarını sürdürdüklerine şahit olduk. Başta

İslâm İşbirliği Teşkilatı ve İslâm devletlerinin işbirliği ile buradaki mülteci Müslümanların

sorunlarına bir an önce çözüm üretmek insani ve vicdanı görev olduğunu düşünmekteyiz.

Rabbim bu dünyada inancından dolayı zulme uğrayan tüm inananların yardımcısı olsun,

özellikle de ateşle imtihan olan Arakan‟lı mü‟minlerin…

 

Vesselam... Mehmet Naim BOZ (GEMLİ ) 

3 Yorum

Zeynep Naldemir

Zeynep Naldemir

27 Aralik 2020
Çok güzel yazmışsınız hocam, emeğinize sağlık. Av.Zeynep NALDEMİR

Zeynep Naldemir

Zeynep Naldemir

27 Aralik 2020
Çok güzel yazmışsınız hocam, emeğinize sağlık. Av.Zeynep NALDEMİR

İBRAHİM GÜN

İBRAHİM GÜN

29 Aralik 2020
O YOLCULUK BOYUNCA SANKİ SİZİNLE BİRLIKTE BENDE ORADAYMIŞIM HİSSİ UYANDI BENDE.ALLAH C.C RAZI OLSUN

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri