VEDAT DEMİR

Bilim İnsanları ve Araştırmacılara Çağrı

2019’un aralık ayı itibariyle Çin’den yayılan Yeni Tip Corana Virüsü,  başta sağlık sektörü olmak üzere siyaseti,  ekonomiyi, eğitimi ve toplum hayatını derinden sarsan etkileriyle tüm yaşantımızı  değişim ve dönüşüme zorlamış,  Nihayetinde içinde bulunduğumuz 2020 yılının ilk çeyreği itibarıyla yeni bir dünya düzenine ve yapılanmaya doğru gidiyoruz. 

 

Tüm dünyada tıp bilim insanları, tüm güç ve tecrübelerini aşı ve ilaç tedavisi ile ilgili araştırma ve çalışmalara adamışken mevcut durum öteki bilim dalları için de esasında eşsiz bir fırsat veriyor.

Şöyle bir benzetme ile açıklarsak; arabanızın motoru arıza yaptığı için tamire alınıyor. Motoru sökülüp tamir edilirken uzun bir süre madem atölyede atıl bir durumda kalacak o halde neden atölyede öylece boş duran arabanın öteki aksamları diğer ustalar (kaporta, elektrik, alt takım, egzos vs.) tarafından gözden geçirilip gerekli tamiratlar yapılmasın? Aynen böyle de mevcut durumda sadece ilaç ve aşı çalışmaları değil öteki bilim alanlarında da araştırma ve bilimsel çalışmalar yapılmalıdır.

 

Zorunlu uzaktan eğitimin yapıldığı şu sıralarda okul öncesi, ilk ve ortaöğretimde 18 milyon, yüksek öğretimde de yaklaşık 8 milyon öğrenci ile eğitim öğretim faaliyetinin yapıldığı düşünüldüğünde, ülkenin önemli bir gücünü oluşturan bu kurum tam da araştırmaların merkezinde olması gerekiyor.

 

Şuan evde laboratuvar ortamı gibi bir ortam var. Evde eğitimin çeşitli boyutlarını bilim insanları araştırma konusu yapıp farklı hipotezler geliştirilebilir. Mesela okulsuz toplum projeleri üzerinden araştırmalar yapılabilir. Evde eğitim modelleri ve aile içi iletişim üzerine araştırmalar yapılabilir.

 

Farklı yaş gruplarının eğitim düzeyi ile ilgili bir başarı grafiği karşılaştırmalı olarak çıkarılabilir. Önceki mezun velilerin aldıkları eğitim ile şimdi çocuklarına ne oranda yeterli gelebildiklerini, güçlü ve zayıf yönlerini öğrenebiliriz. Hatta önceki eğitim sorunlarının tespiti bile yapılabilir.

Öte yandan öğretmenlerin sınıf içi yönetim, disiplin, eğitim, iletişim ve sabır gibi beceri ve tutumları empatik bakışla ebeveynlere hissettirilebilir. Ebeveynin pedagojik yaklaşımı, şiddet eğilimi ölçülebilir. Ev içi aktiviteler öğrenilebilir. 

 

Ülkenin önde gelen eğitimci, sosyolog, psikolog, yazar ve araştırmacıları beyin fırtınası ile daha farklı ve zengin hipotezler geliştirip araştırma problemleri oluşturup uzaktan eğitim gören öğrencilerini, asistanlarını ve proje ortaklarını da işe koşarlarsa eşsiz bir araştırma evreni şuan ülke bilimi için hazırda bekliyor. Bu proje ve araştırmaları yukarıda bahsi gecen taraflar, sosyal hesaplarından medyadan ve basından duyurulursa müthiş bir katılım (evreni yüksek temsil gücü olan)ve  örneklem ile ortak bir çalışma ile tüm bu süreç çok verimli de geçmiş olur.

 

Öte yandan sosyolojik bir durumda dışarıda var. Birçok bilim dalı için küresel düzeyde gerçekleşen bu olayı araştırma konusu yapmak gerekiyor.

Fransız İhtilali ve Sanayi Devrimi gibi küresel sonuçları olan bu salgın, araştırma konusu olmazsa ülkemiz bilimi adına ciddi bir kayıp olur. Sosyal mesafe, izolasyon, normlara uyma, eğilim, ilgi, tüketim alışkanlığı, sosyal ilişkiler yeni  kent yaşamı ve kültürü üzerine sosyolojik araştırmalar yapılabilir. Geçiş bir gerçek yaşam biçimini durumunu kaçırmamak lazım bir daha geçmeyebilir.

 

Son olarak salgının yayılımını fareler üzerinden sosyal mesafelendirme deneyleri yaparak anlayabiliriz. Esasında tüm dünyada alınan bu tedbirleri fareler ya da böcekler üzerinden kent yaşantısını,insan hareketliliğini simüle ederek alınan farklı koşullardaki tedbir ve ilişkilerin salgının hızına ve yayılımına etkisini anlayıp filyasyon çalışmalarına ve sorunun çözümüne yönelik ciddi çözümler de üretebiliriz.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri