VEDAT DEMİR

Boğulma vakalarını nasıl önleyebiliriz?

 

Her sene yaz aylarıyla birlikte boğulma vakalarına üzülerek tanık oluyoruz. Yine her sene boğulma vakaları ile ilgili yazılar yazılıyor, haberler yapılıyor. Ancak yine de somut olarak boğulma vakalarının önüne bir türlü geçilemiyor.

 

Geçtiğimiz yıllarda boğulma vakalarını azaltacak çeşitli projeler ve fikirleri yazılarımda dile getirmiştim. Bazıları hayata kısmen de olsa geçirildi. Ancak yine de daha etkili yöntem ve projelerle bu vakaları azaltabileceğimizi düşünüyorum. 

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki deniz, akarsu, gölet, baraj ve sulama kanallarının kenarlarına yapılan tel örgüler, bariyerler ile asılan uyarı yazıları, boğulma vakalarının önüne geçilebilecek etkili ve yeterli yöntemler değil. Bunun için daha etkili olabilecek ve bu su alanlarının cezp edici etkisini bu yerlerde yüzmek isteyenlerin perspektifinden görüp çare üretmeliyiz. 

Yaz aylarının bunaltıcı sıcağında güvenli yüzme alanlarına sahip olamayan ve herhangi bir şekilde yüzme alanlarına erişemeyen özellikle çocuk ve maddi imkânlardan yoksun erişkinlerin televizyonlardan, tatil bölgelerinden ve çeşitli sosyal medya hesaplarından etkilenebilecekleri göz ardı edilmemelidir. 

Bu bakımdan gerek vatandaşlar olarak bizler gerekse de medya kuruluşları olarak bu tür haber, yayın ve paylaşımlarda daha duyarlı olmamız gerekiyor. 

Peki, boğulma vakalarını tamamen bitiremezse de minimize edecek çareler neler olabilir?

İlk olarak yüzme eğitimi her okul kademesinde zorunlu olmalıdır. Gençlik Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılacak bir protokol ile yüzme eğitimi zorunlu tutulmalı ve sertifikalanmalıdır. Bu zorunluluk okul kademeleri arasındaki geçişlerde şart koşulmalıdır. Bir kere yüzme bilmek boğulma vakalarını büyük oranda azaltacaktır. Boğulanların büyük bir oranı daha çok yüzme bilmeyenlerden oluşuyor. Yüzme bilenler için ise güvenli yüzme bilgi ve becerileri öğretilmeli ve olası boğulma senaryolarına karşı eğitilmeliler.

İkinci olarak her çocuğun yüzme hevesini tatmin edebilmesi ve güvenli suyla buluşabilmesi bakımından her mahallede bulunan okulların bahçesine yaz tatili süresince portatif şişme havuzlar inşa edilebilir. Okullarda görevlendirilecek eğitmenler ile yüzme eğitimi verilebilir.Kısmen de olsa çeşitli illerde bu yapılıyor. Ancak ülkenin bütün köy, kasaba, ilçe ve il merkezlerinde her çocuğun erişebileceği kadar yaygınlaştırılmalıdır. Zira belediyelerin, gençlik ve spor il müdürlüklerinin tesis ve havuzları yeterli olmayabiliyor. 

Ücretsiz bir şekilde yüzmek ve serinlemek çocuklarımızın en temel hakkıdır. Şişme portatif havuzlarla bu imkânı çocuklarımıza sağlamanın maddi anlamda ülkemizi zorlamayacağını düşünüyorum. Bu imkânı onlara sağlamak bir anlamda çocuklarımızın yaşama hakkını da güvence altına almaktır. 

Bu ve benzer çözüm önerileri belki daha önce dile getirilmiş olabilir. Ancak yine de her sene yazmaktan imtina etmeyeceğim. Belki daha sağlıklı ve mantıklı öneriler de gelecektir. Ancak ne olursa olsun yetkililere sesleniyorum; 

“çocuklar boğularak ölmesin.” 

 

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri