VEDAT DEMİR

Eğitim uzmanları öğrenciyi öğretmenden daha mı iyi tanır?

Okul, öğrenci, eğitim ve sınavlar konu olunca söz hakkı ya akademisyenlere ya da eğitim uzmanlarına veriliyor.  Peki, gerçekten de bu eğitim uzmanları ve akademisyenler öğretmenlerden bu konularda daha mı tecrübeli?

Söz konusu öğrencinin öğrenme becerileri ve psikolojik durumu olunca tüm meslek hayatı boyunca öğrencilerle birebir dirsek teması içinde olan öğretmenler, bu konularda herkesten daha tecrübeli ve bilgili olmaz mı? Neden hiç bu konularda öğretmenlerin görüş ve tavsiyeleri alınmaz? Yada veliler öğretmenlere yönlendirilmez?

Öğretmenler sanki hiç yokmuşlarcasına sürekli söz, eğitim uzmanı ve akademik unvanı olan kişilere veriliyor. Çoğu zaman bu kişilerin üzerinde yorum yaptıkları yaş grubundaki öğrencilerle yüz yüze bir eğitim ilişkisi ve tecrübeleri bile yok. Dışarıdan yaptıkları gözlem ve veriler ile durumu anlayıp izah etmeye çalışıyorlar.

Öğretmenlere söz hakkının verilmeyişinin en başındaki sebeplerden biri öğretmenlerin basın kuruluşlarına 657 sayılı Kanunun "Basına Bilgi ve Demeç Verme" başlıklı 15'inci maddesine göre açıklama yapma hakkının olmayışı… Meslek hayatı boyunca her bir öğretmen binlerce öğrenci yetiştiriyor. Çok sayıda öğrenciyi yakından bire bir gözlemleme olanağı elde ediyor. Öğrencilerini sınavlara hazırlayan ve tüm bu eğitim süreci boyunca sınav yapan da yine öğretmenin kendisi… Bu bakımdan sınav söz konusu olunca söz öğretmende değil de kimde olmalıdır?

Yine ilkokula veya anaokul başlayan çocukların okula uyum sürecinde olduğu gibi sözü, daha çok uzmanlar alıyor. Oysa sınıf öğretmenleri ve anaokul öğretmenleri sürekli bu durumla karşı karşıya ve bu durumun üstesinden geliyorlar. Neden söz onlarda değil de uzmanlarda… Bu sorunlar için ebeveynlere öğretmenler adres gösterilmiyor, adeta öğretmen yok sayılıyor.

En azından basına açıklama yapmasına izin verilmiyorsa bile eğitimle ilgili yapılan planlama ve değişikliklerde başta bakanlık olmak üzere üniversitelerimiz, akademisyenlerimiz ve uzmanlar ile öğretmenler arasında güçlü bir ilişki ve ekip çalışması kurulmalıdır. Sahadan, birinci elden kaynaklar sürekli toplanmalı, çalışmalar o doğrultuda yapılmalıdır. Bu akademik çalışmalar ve sonuçları bültenler halinde aylık olarak tüm öğretmenlerimiz ve velilerimize paylaşılmalıdır.

Ne var ki mikrofonlara konuşan hiçbir uzman ve akademisyenin elinde herhangi bir araştırma, bulgu ve çalışma göremiyoruz. Yani söyledikleri bizzat kendileri veya ülkemizdeki bilim insanları tarafından yapılmış bilimsel verilere dayanmıyor. Pedagojik alanda elle tutulur ciddi araştırmalar yok. Genellikle ya yabancı araştırma verilerine dayalı kitaplar yazılıyor ya da oradan elde edilen bilgilere göre tavsiyeler veriliyor. Ülkemizde bu konularda maalesef yeterli oranda araştırmalar yapılmıyor.

Eğitim ile ilgili çalışmalar yapılırken kendi iç dinamiklerimizden ve ihtiyaçlarımızdan çok dış ülkelerde uygulanan modelleri öne sürüp uygulamaya çalışıyoruz. Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin öğretme ve öğrenme potansiyeli nedir? Nasıl daha başarılı olunur? Kültürün eğitim öğretim üzerindeki etkisi nedir? Eğitim öğretim faaliyetinin en büyük motivasyon unsuru nedir? Vatandaşlarımızda ülkü ve amaç birliği var mı? Öğretmenin toplumdaki algısı nedir? Örgün eğitimi destekleyen ailevi ve toplumsal yapı mevcut mu?

Ve daha pek çok soru ile kapsamlı araştırmalar yapılsa bahsi geçen akademisyenlerimiz ve eğitim uzmanlarımız bu çalışma bilgi ve verileri seminer dönemlerinde öğretmenlerimiz ile paylaşsa çok daha yerinde olur.

Çalışmalarının önemli bir bölümü okullarda öğrenci ve öğretmenlerimiz ile geçirecek uzman, araştırmacı ve akademisyenlerimiz ile elbette daha güçlü öğretmen daha başarılı bir eğitim ve öğrenci nesli gelecektir.

Öğretmenler eğitim sürecinde en ön saflarda görev alan en önemli değerlerimizdendir. Arka planda kalması tüm ülkenin geleceği açısından kayıp olacaktır. Güçlü öğretmen için sonuna dek her türlü desteği toplumun tüm kesimleriyle vermemiz gerekiyor. Güçlü öğretmen güçlü nesil ve güçlü bir toplum demektir.

Özveri ile çalışan tüm öğretenlerimize, öğrenci ve ebeveynlerimize yeni eğitim öğretim yılının sağlık mutluluk ve başarı getirmesini dilerim.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri