VEDAT DEMİR

Sınavdan Önce Sınavdan Sonra…

Bu hafta sonu yapılacak olan LGS sınavına 1 milyonun üzerinde öğrenci girecek. Yıllar süren hazırlıklarının meyvesini almayı bekleyen öğrencilerimiz ve ebeveynleri kaygı ve heyecan arası duygusal gelgitlerle sınav gününü bekliyor.

İyi bir lise ve gelecek hedeflerine erken yaşlarda adım atan öğrencilerimiz ve onlara sonuna kadar her türlü maddi ve manevi desteği veren anne-babalar da bu aralar sınav kaygısı ve stresi ile başa çıkmaya çalışıyor. Yıllar süren çalışmaların karşılığının birkaç saatlik değerlendirme ile belirlenecek olması haliyle öğrencilerimizin ve ailelerin üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Telafisinin ve tekrarının olmayışı, abi ve ablalarının girecekleri sınavlardan(YKS), küçük yüreklerine, daha büyük bir yük bindiriyor.

Bu kritik eşikte ki çocuğun gireceği sınavı kastetmiyorum. Anne ve babanın bu süreçte çocuğa karşı verecekleri sınavın kritiğinden bahsediyorum. Sınavdan önce ve sınavdan sonra ebeveynlerin sergileyecekleri tavırdan...

Çocuklarımız, hedeflerine doğru yol alırken ki bu süreçte sadece eğitim hayatlarında değil, tüm yaşamları boyunca karşılaşabilecekleri olumlu-olumsuz değişkenlere ve olasılıklara karşı yola nasıl devam edeceklerini öğrenecekleri yeni bir süreç başlıyor.

Sınavdan sonra sonuç, her ne olursa olsun çocuklarımız, yolculuk esnasında varış noktasına ayarladığımız navigasyondaki konuşan ses gibi rotadan sapınca hiç paniklemeden rotayı yeniden hesaplayacak mı? Yoksa geri dönüşü olmayan tek aracın sığabildiği bir uçurumun kenarında korkularıyla ileriye gitmek zorunda kalacağı bir yola girdiğini düşünerek gideceği rotasından çok hayati endişe ve uçurumdan düşme kaygısı mı yaşayacak? Tüm bunları belirleyecek olan bilmediğimiz yerlere bizi güvenle götüreceğinden emin olduğumuz rehber ve navigasyon misyonunu üstlenen ebeveynlerimizin tutumu olacak.

Düşünsenize güvendiğimiz rehberin, kaptanın veya navigasyonun yolu karıştırdığında paniklediğini ve kaygılandığını… Yetişkin olmamıza rağmen neler hissederiz. Hiç tanımadığımız bilmediğimiz yerlerde ve sularda…

Bazı ebeveynlerin çocuklardan daha çok stres ve kaygı yaşadıklarını üzülerek görüyoruz. Bu kaygı ve stres çocuklarımıza birkaç misliyle yansıyor. Onlar için güvenli liman olma görevi biz ebeveynlerdeyken kaygı, stres ve korku kaynağı olmamaya özen göstermeliyiz.

Hem, düşünsenize aynı yolu belki yüz defa gitmişizdir. Aynı kullandığımız araçla aynı şoförle ama her zaman aynı sürede ve güvenli bir trafikte gittiğimizi söyleyemeyiz. Her an, kendine özgü koşullara sahiptir. Çocuklarımız için de bu böyledir. Zira hayat da böyledir. Her şey, her zaman aynı standartlarda ve ölçütlerde olmuyor ki… Bu fabrikalardaki seri üretimlerde bile olmuyor. Sırf bunu denetleyen elemanları ve yaptıkları testleri var.

Çocuklarımız çok başarılı bile olsa sınavdan bu sefer başarılı bir sonuç alamayabileceğini unutmamalı… Ebeveyn olarak kendimizi ve evlatlarımızı da ona göre sınava ve hayata hazırlamalıyız.

Son olarak F1 pilotlarının her yarışta birinci olmadığını ve kazanmak için yarışmaya devam ettiğini mücadeleyi bırakmadığını hatırlatmak isterim. Önemli olan her koşulda mücadeleye devam edip kopmamaktır.

1 Yorum

Mustafa

Mustafa

07 Haziran 2021
okuduğum en yararlı köşe yazılarından biri... kaleminize sağlık

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri